conversation

Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim konuşma, muhavere, mükâleme.
    phone conversation: telefon konuşması.
    hold a conversation with
    someone: birisiyle konuşmak/görüşmek.
  2. İsim sohbet, musahabe, çene çalma.
    Mrs Smith spends al lot of time in conversation with her neighbor.
  3. İsim toplumsal ilişki/ortaklık.
  4. İsim
    criminal conversation ile ayni anlama gelir. zina.
  5. İsim konuşkanlık, hoşsohbetlik, başkalarıyla toplumsal ilişki kurabilme yeteneği.
  6. İsim yaşama tarzı.
  7. İsim âşinalık, ülfet.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

be cut off in a telephone conversation
telefonla konuşurken bağlantı kesilmek Fiil
be cut off in a telephone conversation
telefonla görüşürken bağlantı kesilmek Fiil
be cut off in a telephone conversation
telefonla konuşurken hat kesilmek Fiil
break in a conversation
konuşmaya girmek Fiil
break off a conversation
konuşmayı kesmek Fiil
broach a conversation
bir konuşmayı başlatmak Fiil
burst in a conversation
birdenbire lâfa karışmak.
business conversation
iş konuşması
carry on a conversation
bir konuşmayı sürdürmek Fiil
carry on a conversation
konuşmayı sürdürmek Fiil
casual conversation
her günkü laflar
catch scraps of a conversation
bir konuşmanın bazı parçaları kulağına çalınmak.
central topic of conversation
mihver
chop into a conversation
bir konuşmaya katılmak Fiil
conduct a conversation
bir konuşmayı yürütmek Fiil
consitute the main topic of the conversation
konuşmanın esas konusunu teşkil etmek Fiil
constitute the main topic of the conversation
konuşmanın esas konu sunu teşkil etmek Fiil
criminal conversation
conversation ile ayni anlama gelir. zina.
criminal conversation
zina.
desultory conversation
tutarsız konuşma
direct conversation
yüzyüze konuşma
discontinuance of a conversation
konuşmadan vazgeçme
divert the conversation
konuşmanın yönünü değiştirmek Fiil
engage someone in (a) conversation
birini konuşmaya sokmak Fiil
engage someone in a conversation
birini konuşmaya tutmak Fiil
engage someone in conversation
laf tutmak Fiil
engross the conversation
konuşmaya hakim olmak Fiil
enter into a conversation
konuşmaya girişmek Fiil
enter into a conversation
konuşmaya girmek Fiil
enter into a conversation
bir konuşmaya girmek Fiil
enter into conversation
konuşmaya girişmek Fiil
fade out a conversation
bir konuşmayı duyulmaz hale getirmek Fiil
flat conversation
can sıkıcı konuşma
food for conversation
üzerinde konuşulacak konu
forbidden subjects of conversation
konuşulması yasak konular İsim
fragments of a conversation
bir konuşmanın bazı parçaları İsim
friendly conversation
muhabbet
gap in a conversation
bir konuşma sırasında yer alan ani sessizlik
get down a telephone conversation
bir telefon konuşmasını kaleme almak Fiil
have a confidential conversation
gizli bir görüşme yapmak Fiil
have a rambling conversation
dereden tepeden konuşmak Fiil
have confidential conversation
gizli bir görüşme yapmak Fiil
hold a conversation
konuşma düzenlemek Fiil
immerse oneself in conversation
konuşmaya dalmak Fiil
in confirmation of our conversation
görüşmemizi teyiden
in confirmation of our conversation
görüşmemizi teyitden
inanimate conversation
can sıkıcı konuşma
informal conversation
teklifsiz konuşma
initiate a conversation
laf açmak Fiil
interesting subject of conversation
ilginç konuşma konusu
intimate nature of a conversation
bir görüşmenin mahremiyeti İsim
introduce a subject into a conversation
konuşmada bir konu ortaya atmak Fiil
join a conversation
söze karışmak Fiil
join in a conversation
bir konuşmaya katılmak Fiil
join in a conversation
konuşmaya katılmak Fiil
join in the conversation
konuşmaya katılmak Fiil
just to make conversation
laf olsun diye
length of conversation
bir konuşmanın süresi
listen in to other people's conversation
başka kişilerin konuştuklarını dinlemek Fiil
long-distance telephone conversation
şehirlerarası telefon bağlantısı
lull in conversation
konuşmalarda bir ara yer alan sessizlik
monopolize conversation
konuşmayı tekeline almak Fiil
monopolize the conversation
bir konuşmayı kendi inhisarı altına almak Fiil
overhear snatches of a conversation
bir konuşmayı bölük pörçük işitmek Fiil
participate in the conversation
konuşmaya katılmak Fiil
pause in the conversation
konuşmaların aniden kısa bir süre için durması
phone conversation
telefon konuşması İsim, Telekomünikasyon
phone conversation
telefon görüşmesi İsim, Telekomünikasyon
private conversation
özel konuşma
ripple of conversation
dalga gibi yükselip alçalan konuşma sesi
selling conversation
satış görüşmesi
snappy conversation
canlı konuşma
snappy conversation
canlı görüşme
spirited conversation
canlı konuşma
staple subject of conversation
esas konuşma konusu
start a conversation
konuşmayı başlatmak Fiil
start a conversation
bir konuşmayı başlatmak Fiil
switch the conversation
konuşurken konuyu değiştirmek Fiil
take minutes of a conversation
bir konuşmanın tutanağını almak Fiil
take much share in a conversation
bir konuşmaya sürekli katılmak Fiil
take part in a conversation
bir konuşmaya katılmak Fiil
tapped telephone conversation
başkalarınca dinlenilen telefon görüşmesi
telephone conversation
telefon görüşmesi İsim, Telekomünikasyon
telephone conversation
telefon konuşması İsim, Telekomünikasyon
The Conversation
Konuşma Özel Isim, Sinema
the topic of conversation
mevzubahis
topics for conversation
konuşma konuları İsim
topics of conversation
konuşma konuları İsim
conversation by telephone
telefon muhaveresi
conversation piece
zengin/asil topluluğu gösteren resim tablosu (özellikle 18'inci yy.'da moda idi). İsim, Güzel Sanatlar
conversation piece
konuşma konusu, dikkati çeken ve kendisinden bahsettiren herhangi bir şey. İsim
bring the conversation around to something
sohbeti birşeye çekmek Fiil
bring the conversation around to something
lafı birşeye getirmek Fiil
bring the conversation around to something
sohbetin dönüp dolaşıp birşeye gelmesini sağlamak Fiil
bring the conversation around to something
konuyu birşeye getirmek Fiil
hold a conversation with sb
biriyle konuşmak Fiil
lead the conversation round to a topic
konuşmayı bir konuya getirmek Fiil
lead the conversation round to the topic
konuşmayı bir konuya getirmek Fiil
shunt the conversation to less dangerous topics
konuşmayı daha az tehlikeli konulara çevirmek Fiil
sustain a conversation for hours
bir konuşmayı saatlerce sürdürmek Fiil
sustain a conversation for hours
saatlerce konuşmak Fiil
sustain a conversation for hours
konuşmayı saatlerce sürdürmek Fiil
turn the conversation into a critical attack on sb
işi şahsiyete dökmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.