birinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmek, gizli rezaletleri/yolsuzlukları açığa çıkarmak.
(US) bir şirket mali güçlükler içine girdiğinde
küçük hissedarlar katılmadıkları takdirde onların hisselerini epey sulandıracak biçimde yeniden bir finansman paketi düzenlenmesi
malların ya da ambalajlarının hasarlı olarak taşındığını belirten konşimento
birikmiş faizlere göre fiyatının ayarlanması gereken devlet tahvili
okunaklı yazılmamış metin
eğri büğrü yazılmış el yazısı metin
hükümetin döviz kurlarına müdahale etmeyeceğini resmen açıklamasına rağmen
el altından müdahaleyi sürdürmesi
hükümetin döviz kurunun dalgalanmasına el altından müdahale etmesi
kirli çamaşırlar, açıklanması utanç verici gizli kapaklı işler.
wash one's dirty linen in public:
birisinin kirli çamaşırlarını ortaya dökmek.
İsim
karapara, kirli para
İsim, Ceza Hukuku
şehvet düşkünü, pis zampara.
İsim
alçak/âdi/rezil/pespaye tutum/davranış.
İsim
okunamayacak haldeki baskı
kıtlık ve ekonomik bunalım yılları (1930 yılları).
İsim
dalavere, döneklik, kahpelik: politikada rakibini yenmek için başvurulan âdi, pespaye, yasa dışı hileli yollar.
İsim
pis su
İsim, Çevre ve Ekoloji
sevgili ile geçirilmiş hafta sonu
küfür, kötü/kaba söz, süvüp sayma.
İsim
pis/kirli iş.
Car repairing is a dirty work work.
İsim
kimsenin yapmak istemediği ağır/zor iş.
Why do you always leave me to do all the dirty work?
İsim
hileli/dalavereli iş, el altından yürütülen yasa dışı iş.
There's been some dirty work with the club accounts and some money is missing.
İsim
birine kötü muamele yapmak.
haksız muameleye maruz kalmak, en hoşa gitmeyen işe sürülmek/zorlanmak/mecbur edilmek.
alavere dalavere yapmak
Fiil
birine kötü bir oyun oynamak
Fiil
kirli çamaşırlarını ortaya dökmek, aile sırlarını açıklamak.
pis banknotları tedavülden kaldırmak
Fiil