1. Geçişli Fiil cesaretini/umudunu /güvenini/maveviyatını/hevesini/şevkini kırmak.
    Repeated failures discouraged him.
  2. Geçişli Fiil
    discourage from: vazgeçirmek, fikrini değiştirmek.
    His mother discouraged him from joining the navy.
  3. Geçişli Fiil gözünü korkutmak, (yapmasına) engel olmak, önlemek, önüne geçmek.
  4. Geçişli Fiil onamadığını/beğenmediğini belirtmek/ifade etmek.
tekelci ticari uygulamaları engellemeye çalışmak Fiil
cesaretinıkırmak Fiil
şevkinı kırmak Fiil