do good

do good work

iyi iş yapmak Fiil

do a good deed everyday

her gün iyi bir iş yapmak Fiil

do a good turn to sb

birine bir iyilik yapmak Fiil

do more harm than good

yarardan çok zararı olmak Fiil

do one's heart good

sevindirmek, içini/gönlünü ferahlatmak.

do someone a good office

birine iyi bir hizmette bulunmak Fiil

do someone a good turn

birine iyi bir hizmette bulunmuş olmak Fiil

do someone a good/bad turn

birine iyilik/fenalık yapmak,
one good turn deserves another: iyiliğin karşılığı iyiliktir.

do someone a power of good

birine çok iyilik etmek Fiil

do someone a who of good

birine çok iyilik etmek Fiil

do someone good

birine iyi gelmek, yararlı olmak.
Milk does you good .

do something with good grace

hoşlanmadığı bir şeyi memnuniyetsizliğini gizleyerek yapmak Fiil

have a good deal to do

yapacak çok işi olmak Fiil

have a good mind to do sth

aklına bir şey esmek Fiil

to do someone a good turn

birine bir iyilikte bulunma