Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. başat, egemen, hâkim, hükmeden, yöneten, yetkili, nüfuzlu, sözü geçen.
    The dominant influence in her
    life has been her grandmother.
  2. hâkim, yüksek/göze çarpar/kontrol eden mevkide bulunan.
    The dominant points of the globe. The mosque
    was built in a position on a hill where everybody could see it.
  3. başatlanan, tahakküm eden, hükmeden, mütehakkim, söz geçiren.
    My sister had a very dominant nature,
    we all did what she wanted.
  4. üstün, galip, etkili, tesirli.
  5. başlıca, bellibaşlı, başta gelen.
    Wheat is dominant crop of Konya.
  6. Genetik başat, hâkim. (bkz: recessive )
    . Brown eyes are dominant and blue eyes are recessive. 5.
    müz.
    sol: bir gamın beşinci notası.
  7. çevreyi etkileyen, çevre koşullarında en büyük etkiyi yaratan.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

dominant culture
baskın kültür İsim, Sosyoloji
dominant estate
öncelikli mülk: başkasının mülkünden geçiş hakkı sağlayan mülk. İsim
dominant ethnic group
hakim etnik grup İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
dominant factor
baskın unsur
dominant ideology
hakim ideoloji İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
dominant ideology
egemen ideoloji İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
dominant landform
bir bölgenin tanınmasına neden olan seçkin jeolojik oluşum
dominant landform
Niagara Şelalesi gibi
dominant leader
yönetici
dominant leader
liderlik şahsiyeti
dominant leader
hâkim başkan
dominant nation
hakim ulus İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
dominant nation
hakim millet İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
dominant nation
millet-i hakime İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
dominant owner
ayni irtifak sahibi
dominant owner
hâkim gayri menkul sahibi
dominant partner in a business
bir işte daha çok pay sahibi olan ortak
dominant position
hakim durum İsim, Rekabet Hukuku
dominant position
hâkim durum İsim, Rekabet Hukuku
dominant power
hakim güç İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
dominant tenement
öncelikli mülk: başkasının mülkünden geçiş hakkı sağlayan mülk. İsim
abuse of dominant position
hakim durumun kötüye kullanılması
abuse of dominant position
hâkim durumun kötüye kullanılması İsim, Rekabet Hukuku
abuse of dominant position by exclusionary practices
dışlayıcı kötüye kullanma İsim, Rekabet Hukuku
abuse of dominant position by exploitative practices
sömürücü kötüye kullanma İsim, Rekabet Hukuku
abuse of dominant position in a different market
hâkim durumun başka bir pazarda kötüye kullanılması İsim, Rekabet Hukuku
adi (area of dominant influence)
bir televizyon (ya da radyo) istasyonunun insanların çoğunluğu tarafından izlendiği coğrafi bir pazar / piyasa bölgesi
adi (area of dominant influence)
etkinliğin egemenliğindeki bölge
advisory commitee on restrictive practices and dominant positions
sınırlayıcı uygulamalar ve hakim durumlar danışma kurulu
in a dominant position
hakim durumda Sıfat, Hukuk
joint dominant position
birlikte hâkim durum İsim, Rekabet Hukuku
strengthening of dominant position
hâkim durumun güçlendirilmesi İsim, Rekabet Hukuku
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Hâkim, baskın; başat
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.