eat out of one's hand

  1. birine tamamen güvenmek/bel bağlamak, her dediğini yapmak, bir dediğini iki etmemek, mutlak itaat göstermek.
  2. herşeye boyun eğmek, (bir kimsenin) her dediğini yapmak, eline ayağına kapanmak, her isteğine/emrine
    uymak, dize gelmek.
    I'll soon have him eating out of my hand: Yakında onu dize getiririm.