1. (bkz: except )1 (1-2).
  2. … olmazsa, olmadığı takdirde, -medikçe.
-den başkası/gayri(si), … hariç/müstesna.
Everyne was tired, always excepting Ali (= Ali was not tired):
Aliden başka herkes yorgundu.
… dahil, … bile, istisnasız, ayırım yapmaksızın, bilâistisna.
Everyone helped, not excepting Jo (=
even Jo helped): Jo dahil, herkes yardım etti (Jo bile yardım etti).
… dahil, … bile, istisnasız, ayırım yapmaksızın, bilâistisna.
Everyone helped, not excepting Jo (=
even Jo helped): Jo dahil, herkes yardım etti (Jo bile yardım etti).