1. Geçişli Fiil (güç/kuvvet/çaba) harcamak/sarfetmek, gayret etmek, nüfuz/tesir/tazyik (icra) etmek, baskı yapmak.
    She
    couldn't open the door, even by exerting all her strength.
  2. Geçişli Fiil uğraşmak, cehdetmek.
    exert oneself: çabalamak, uğraşmak, didinmek, gayret etmek, zahmete katlanmak.

    Don't exert yourself: (boşuna) çabalama/uğraşma/zahmet etme, kendini yorma.
    He never exerts himself to help anyone.
    We're going to have to exert ourselves to make the deadline: İşi vaktinde bitirebilmek için kendimizi sıkmamız (çok gayret sarfetmemiz) gerekecek.
  3. Geçişli Fiil (yetki, nüfuz vb.) kullanmak, istimal etmek.
    to exert one's authority.
bütün etkisini kullanmak Fiil
yetkisini kullanmak Fiil
nüfuzunu belirtmek Fiil
otorite kullanmak Fiil
yetkisini kullanmak Fiil
ekonomik baskı yapmak Fiil
erken gelmeye gayret etmek Fiil
elinden gelen çabayı göstermek Fiil
basınç uygulamak Fiil
baskı yapmak Fiil
birine baskı yapmak Fiil
biri (hâkim veya bir memur) üzerinde kanunsuz ve usulsüz nüfuz kullanmak Fiil