extemporize

  1. Fiil doğaçtan/irticalen konuşmak/nutuk söylemek, hazırlıksız söz söylemek, ezbere konuşmak.
    The actress
    forgot her lines and had to extemporize.
  2. Fiil, Müzik notasız/ezbere çalmak.
  3. Fiil dermeçatma yapmak, mevcut malzeme ile alelâcele yapıvermek.
    The campers extemporized a shelter for the night.