1. şeklinde de yazılır. yün parçası.
  2. sürü: hayvan, kuş vb. sürüsü.
    flocks and herds: koyun ve sığır.
    flock master: çoban, sürü
    sahibi.
    come/arrive in flocks: sürü sürü/sürüler halinde gelmek.
    They came in flocks.
  3. kalabalık, topluluk, güruh.
    a whole flock of tourists: turist kalabalığı.
  4. toplum, cemaat, zümre, grup.
    a pastor and his flock: rahip ve cemaati.
  5. (bir araya) toplanmak, kalabalıklaşmak, üşüşmek, sürü halinde gelmek/gitmek.
  6. saç/yün/pamuk yumağı.
  7. kıtık, kiznek, şilte ve minderleri doldurmakta kullanılan yün/pamuk döküntüsü.
    flock-bed: kıtıklı yatak.
  8. duvar kâğıdına kumaş görünüşü vermek için kullanılan ince ince didiklenmiş yün ve kumaş parçaları.
    flock-paper:
    parlak havlı duvar kâğıdı.
  9. (bkz: floc ).
  10. (şilte vb.'ni) kıtıkla doldurmak.
  11. tiftiklenmiş yünle kaplamak.
bir sürüye bakmak Fiil
dört bir taraftan akın etmek Fiil
koyun sürüsü
seçim sandığına gitmek Fiil
toplaşmak Fiil
benzeşenler buluşurlar İsim