1. İsim öğütülecek zahire.
  2. İsim öğütülmüş hububat/zahire.
  3. İsim bir defada öğütülen zahire miktarı.
  4. İsim miktar, hisse, pay, kısım, parça.
çıkar/menfaat/gelir kaynağı, kâr/kazanç sağlayan şey.
That brings grist to the mill: Kazanç sağlayan
şey budur.
All is grist that comes to his mill: Her şeyden yararlanır/kâr çıkarır.
birinin ekmeğine yağ sürmek Fiil
kâr kârdır demek Fiil