Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
hash
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
etli/kıymalı patates/sebze.
keşmekeş, karmakarışık şey, bozulmuş/berbat olmuş şey.
make a hash of it
: bozmak, berbat etmek.
He made a hash of it
: Bir çuval inciri berbat etti.
a hash-up of old ideas
: tekrar ortaya atılmış eski fikirler.
(bkz:
hashish
).
(et) kıymak, doğramak.
bozmak, berbat etmek, altüst etmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
settle someone's hash
ağzının payını vermek, yuvasını yapmak, susturmak, ağzını tıkamak, icabına bakmak, haklamak, hakkından
gelmek.
That remark sure settled her hash.
settle sb's hash
birinin işlerini altüst etmek
Fiil
settle sb's hash
birinin tafracılığını dizginlemek
Fiil
settle sb's hash
işini bozmak
Fiil
hash and staple
(İskoçya) anahtar devri
hash browns
kaynatıldıktan sonra yağda kızartılmış patates.
İsim
hash house
ucuz/âdi lokanta/aşevi.
İsim
hash mark
service stripe
.
İsim
hash mark
inbounds
İsim
hash over
ayrıntılarıyla gözönüne almak, etraflıca incelemek, tekrar ele almak/tezekkür etmek, uzun uzadıya müzakere
etmek.
The two leaders spent hours hashing over their problems. They hashed the plan over.
hash slinger
ucuz lokanta garsonu.
İsim
hash total
rastgele toplam
hash up
(a) bozmak, berbat/altüst etmek, keşmekeşe çevirmek, (b) eti doğramak, kıyma yapmak, (c) anımsa(t)mak, hatırla(t)mak.
make a hash of it
berbat etmek
Fiil
make a hash of sth
bir şeyi berbat etmek
Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.