gerçek çıkarının nerede olduğunu bilmek
Fiil
burada ingilizce konuşulur
burada herkes birbirini tanımak r
seni burada indirmek reyim
beş blok ötede oturmak
Fiil
buraya, burada, bu taraf(t)a.
bu gibi şeylerden hoşlanmak yız pek
“bu (yer, zaman), işbu”.
ör.: hereafter.
Ön Ek
derhal, hemen, şimdi, şu anda, vakit geçirmeden, gözümün önünde.
We must settle this problem here and now! Bu meseleyi derhal bir sonuca bağlamak zorundayız.
Finish your work here and now.
(a) yer yer, şurada burada, ötede beride.
here and there we saw an early crocus blooming. (b)
arasıra, kâh … kâh, zaman zaman.
We heard gunfire here and there.
Haydi bakalım ! İşte başlıyorum
(Genellikle zor veya nahoş bir işe başlarken) Ya Allah! Haydi bakalım! İşte başlıyor(um), Ne olursa olsun!
Ya herru ya merru!
I've never been on a horse before- Well, here goes! Ömrümde ata binmedim, adam sen de, ne olursa olsun (şimdi biniyorum).
bugün var yarın yok, geçici, çok kısa ömürlü.
istenilmeyen bir şeyi tekrar yapmak gerektiğinde söylenir
buyurunuz! işte (istediğiniz)!
etraf(t)a, ortalığa, her taraf(t)a.
There were toys here, there and everywhere in the house: Evin
her tarafına oyuncaklar yayılmıştı.
(kadeh kaldırırken şaka olarak) şerefinize!
… şerefine! (kadeh kaldırırken söylenir).
here's to you: şerefinize!
here's to a long a happy life! Uzun mutlu bir ömür dileğiyle (hadehimi kaldırıyorum)!
iş tarafından alıkonulmak
Fiil
Sahi, burada ne işin var?
Defol buradan! Cehennemol!
Let's get the hell out of here! Çabuk buradan tüyelim!
Artık dayanamıyorum!
Cümle
işlerin ne şekil alacağını görmek
Fiil
Bana/buraya bak! baksan(ız)a!
ilgisi/ilişiği/önemi yok, mesele o değil.
What he took is neither here nor there; what we want to know is what he did with it: Ne aldığının önemi yok, mühim olan mesele onu ne yaptığıdır.
That's neither here nor there: Bunun konu ile ilgisi yok!
Ben(i) de! Benden de al o kadar!
"His long speech annoys me.” “ same here!"
hey! bana bak!
Se here, boys, you mustn't ever do it again!
En son sorumluluk benimdir/Son merci benim/burasıdır. (Başkan Truman'ın masasındaki levha).
İnsanlar Yaşadıkça
Özel Isim, Sinema