1. yüz, 100 (sayısı/rakamı).
    six hundred people: 600 kişi.
  2. sayısı 100'e baliğ olan.
    hundreds of dollars: yüzlerce dolar.
  3. yüzlük küme/topluluk.
    a hundred of men.
  4. yüz dolarlık banknot.
  5. İngilterede kontluğun idarî bölümü.
  6. (halen) Delaware'de idarî bölüm.
bluzlar yüzbin liraya gidiyor
yüz tanesini 8 dolardan almak Fiil
bir nevi iskambil oyunu.
bir şehrin eşrafı/ileri gelenleri, üst tabaka.
yüz bin lira değer inde mal
120 parça
yüzden aşağı bırakmam
yüz kişide bir kişi
saat iki yüze satın alındı
(US) yüksek tabakalar
belirli bir bölgedeki satışlar
toplam nüfus ya da başka etmenlere göre en geniş yüz pazar
onun hissesini yüze satın aldık
yüz bin çiçek
bir hükümetin içinde anlaşmazlığın açıkça ortaya konulmasından yana olan doktrin
yüzde yüz Sıfat
yüz kere
100 librelik Amerikan ağırlık ölçü birimi
112 librelik İngiliz ağırlık ölçü birimi
yüzler basamağı/hanesi: tam sayıda sağdan (ondalıklı sayıda virgülden) sola doğru 3'üncü sayının itibarî yeri.
yüz adımlık mesafe
saatte 100 km
yüzde yüz İngiliz
ayda yüz dolar kira istemek Fiil
yüz adedini satın almak Fiil
saatte yüz kilometre gitmek Fiil
…'den pek uzak değil, …'e yakın.
yüz bin lira değer inde mal
birine yüz dolar borçlu olmak Fiil
yüz lira fazla ödemek Fiil
her yıl yüzlerce dolar cepten eklemek Fiil
birine yüz pound sus payı ödemek Fiil
yüz oy almak Fiil
geçen hafta yüz işçiyi işe almış olmak Fiil
yüz milyon lira vurmak Fiil