1. İsim dürtü, (ruhî) saik, bir şey yapmak için duyulan ânî istek/arzu.
    I had a sudden impulse to visit her.
  2. İsim itici kuvvet.
    to give an impulse to trade/education.
  3. İsim itme, itiş, sevk, tahrik.
  4. İsim, Psikoloji tepi, ânî his, düşüncesiz/ânî davranış.
    to act on impulse: aklına eseni yapmak, düşünmeden harekete geçmek.
  5. İsim, Fizik itki: çok kısa süre etkiyen kuvvet ile etkime süresinin çarpımı.
  6. İsim, Elektrik-Elektronik akım darbesi, empüls, kısa süreli akım.
içinden geldiği gibi davranmak Fiil
fevri hareket etme
açısal itme İsim, Fizik
içten gelen ani bir duyguyla satın almak Fiil
satın alma dürtüsü
iyilikseverlik içgüdüsü
temel güdü
kolayca hislerine kapılan kişi
akım impulsu
bir şeyi birden içinden geldiği için yapmak Fiil
içinden karşı konamayacak bir dürtü duymak Fiil
karşı konamaz suç işleme içgüdüsü
düşünmeden hareket eden adam
sinirsel tepi, sinirsel itki. İsim
içinden geldiği gibi
düşünmeden
özgül itki: roketin saniyede yaktığı birim kütleli yakıt başına sağlanan itme kuvveti. İsim
özgül itici kuvvet İsim, Havacılık
kontrolü olanaksız iç-tepki
hayat atılımı
kendini dürtülerine kaptırmak Fiil
ani hareketli kesici
düşünerek karar verip değil
dürtüsel olarak yapılan satın alma
bir şeyi önceden niyeti yokken görünce satın alan kimse
(bir malı, fiyatını/lüzumunu) düşünmeden satınalma, ânî satınalma.
impulse buyer: düşünmeden/görür
görmez satın alan kimse, ânî alıcı.
dürtü kontrolü İsim, Psikoloji
ani atlama
ani etkili jeneratör
üzerinde düşünmeden satın alınan mallar İsim
ani verilen kararla dikkatle düşünmeden yapılan satın alma
dürtüsel satın alma
çarpış oranı
savuruş oranı
ani etkili kesici
ticareti teşvik edici etken
önceden az hazırlık yapılan ya da planlanmış olana bağlı kalınmayan yolculuk türü
aklına estiğini yapmak Fiil
bir şeye ilk önce girişmek Fiil
bir şeye ilk hızı vermek Fiil
bir şeyi öne sürmek Fiil
o an da vaki olan bir tepki ile
o anda vaki olan bir tepki ile