(gizli/kötü maksatlarla) anlaşmış, anlaşma halinde, müttefik(an) elbirliğiyle. be in league with:
… ile işbirliği yapmak, müştereken/elbirliğiyle hareket etmek. The suspected spies were thought to be in league with the enemy. They were in league against us. form a league against someone: birine karşı birleşmek, aleyhinde birlik kurmak.