-
it(ele)me(k), itekleme(k), itip kakma(k).
-
dürt(ükle)me(k), dürterek/iterek yürütme(k)/sürükleme(k).
The crowd jostle = justled him into the subway.
-
dirsek dirseğe/sıkışık olma(k), çok yakın bulunma(k), birbirine sürtünme(k).
-
çekişme(k), yarışma(k), çarpışma(k), yarış etme(k).
The candidates jostle = justled each other to win the election.
-
karıştırma(k), bozma(k), karışıklık yaratma(k), keşmekeşe çevirme(k).
-
itilip kakılma, kalabalık arasında sıkışma.
-
(bkz: jostle )