1. (a) hapsetmek, hapse atmak, (b) (evin/otomobilin vb.) kapılarını sımsıkı kilitlemek, (c)
    basım
    bağlamak, (d) güvence/teminat altına almak, garanti etmek.
    We've got the championship locked up.
tutukevi, tevkifhane, hapishane (odası). İsim
kilitle(n)me, kapat(ıl)ma. İsim
basım bağlama. İsim
bir tutukluyu kilit altında tutmak Fiil
menkul değerleri kapatmak Fiil
mühürlemek Fiil
sermaye yatırmak Fiil
hapsetmek Fiil
kârı dağıtmamak Fiil
kilitli ama bekçisi olmayan mağaza
kilitli ama bekçisi olmayan dükkân
kilide anahtar uydurmak Fiil