Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. tuzak, hile.
  2. çekicilik, cazibe.
    the lure of the sea.
  3. yem: oltaya /tuzağa konulan canlı veya sun'î yem.
  4. şahini/atmacayı geri getirmek, için kuşa/ete benzer şey.
  5. ayartmak, kandırmak, iğfal etmek, cezbetmek, çekmek, vaitle/yalanla kendine çekmek.
  6. tuzağa düşürmek, yemlemek, sun'î/canlı yem ile avlamak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

fish-shaped lure
zoka
in lure
(armalarda) uçları aşağı doğru birleşmiş bir çift kanat. (aksi:
a vol).
lure labo u r in other jobs
işçileri başka işlerde çalışmaları için ayartmak Fiil
lure someone away from his duty
birini işinde ayartmak Fiil
lure someone with bright prospects
birini parlak vaatlerle aldatmak Fiil
lure someone with bright prospects
parlak vaatlerle birini kandırmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.