Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
lure
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
tuzak, hile.
çekicilik, cazibe.
the lure of the sea.
yem: oltaya /tuzağa konulan canlı veya sun'î yem.
şahini/atmacayı geri getirmek, için kuşa/ete benzer şey.
ayartmak, kandırmak, iğfal etmek, cezbetmek, çekmek, vaitle/yalanla kendine çekmek.
tuzağa düşürmek, yemlemek, sun'î/canlı yem ile avlamak.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
fish-shaped lure
zoka
in lure
(armalarda) uçları aşağı doğru birleşmiş bir çift kanat. (aksi:
a vol
).
lure labo u r in other jobs
işçileri başka işlerde çalışmaları için ayartmak
Verb
lure someone away from his duty
birini işinde ayartmak
Verb
lure someone with bright prospects
birini parlak vaatlerle aldatmak
Verb
lure someone with bright prospects
parlak vaatlerle birini kandırmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.