(a) taşıta, taşıtta (gemi, uçak, tren vb.).
There were several movie stars travelling incognito on board the plane: Uçakta tebdili kıyafetle seyahat eden birçok sinema yıldızı vardı.
take goods on board: gemiye mal yüklemek.
to go on board: taşıta binmek. (b) (beyzbol argosu) sahada.