1. üstüne as(ıl)mak.
  2. üzerine/üzerinden sarkmak.
    Trees overhang the street to form an arch of branches.
  3. (tehlike/fenalık vb.) tehdit etmek, zuhuru yakın olmak.
    The threat of an invasion overhung the city.
  4. her tarafına nüfuz etmek, istilâ etmek, yayılmak, baştanbaşa sarmak.
  5. üzerine süslü şeyler asmak, asarak süslemek.
  6. sarkıntı, çıkıntı, tepeden sarkan şey.
    The overhang of the roof shaded the flower bed beneath:
    Çatının çıkıntısı, altındaki çiçek tarhını gölgeliyor.
  7. çıkıntı/uzantı miktarı.
  8. (para, ham madde vb.) fazlalık, ihtiyaç fazlası.
çıkma
dolar bolluğu
arka uzantı İsim, Ulaşım
piyasayı bunaltmak Fiil
ön çıkıntı açısı İsim, Ulaşım