1. Sıfat gizlice/kurnazca hazırlanmış, hileli, dalavereli.
    a put-up job: hileli iş, tuzak.
komplo
entrika
danışıklı dövüş
muhammin tarafından konan fiyat
(a) inşa/bina etmek, yapmak, dikmek, kurmak, (b) para sağlamak, yardım etmek, (c)
k.d. misafir
etmek.
put up at a place: bir yerde konaklamak.
put someone up (for the night): birini gece yatısına alıkoymak/misafir etmek. (d) sergilemek, göstermek, teşhir etmek, (e) aday göstermek, adaylığını koymak.
to put up for president: başkanlığa adaylığını koymak.
to put up for a constituency/for re-election. (f)
esk. kavgaya son vermek, kılıcını kınına koymak, (g) konservesini yapmak, (h) yukarı koymak, yüksekçe bir yere yerleştirmek, kaldırmak, (i) sandığa/bohçaya koymak, istif etmek.