1. Fiil hızlandırmak, çabuklaştırmak, süratlendirmek, ivedileştirmek.
    He quickened his pace.
  2. Fiil canlandırmak, diriltmek, uyarmak, uyandırmak.
    to quicken the imagination.
  3. Fiil hayat/canlılık vermek, canlandırmak.
    Spring rains quickened the earth.
  4. Fiil şenlendirmek, heveslendirmek, şevke getirmek, neşelendirmek.
  5. Fiil canlanmak, dirilmek, yeniden doğmak, zindeleşmek.
  6. Fiil rahimde hayat belirtisi göstermek.
  7. Fiil (gebelik) çocuğun rahimde oynamaya başladığı döneme girmek.
adımlarını sıklaştırmak Fiil