1. geminin güverte plânı.
  2. ince ve saydam (kumaş vb.).
    sheer stockings.
  3. sırf, safi, halis, katışıksız.
    sheer determination: sırf irade/azim. a sheer waste of time: sırf
    vakit kaybı/zaman kaybından başka bir şey değil.
    We drilled a hundred feet through sheer rock.
  4. düpedüz, tam manasile, büsbütün, mutlak.
    sheer nonsense: tamamıyla saçma.
    It is sheer robbery:
    bu düpedüz soygunculuktur.
  5. dimdik, düşey, şakulî.
    sheer drop: dimdik yamaç.
    a sheer precipice. a sheer descent of rock.
  6. Zarf tamamıyla, büsbütün.
    ran sheer into the thick of the battle.
  7. Zarf dimdik, sarp/dik bir şekilde, düşey olarak.
  8. Fiil sap(tır)mak, yolundan ayırmak/ ayrılmak, rotayı şaşır(t)mak.
    sheer away/off
    den. sapmak,
    yön değiştirmek, alargaya çıkmak.
    The boat came close to the rocks and then sheered away: Gemi kayalara yaklaştı, sonra birdenbire yön değiştirdi.
  9. İsim tül, ince ve saydam kumaş.
  10. İsim sapma, yolundan ayrılma.
  11. İsim borda /güverte kavsi.
    sheer plan = profile plan: geminin güverte plânı.
  12. İsim tek demirde geminin yatma vaziyeti.
(fiyatlar) ani düşüş
düpedüz saçmalık
saf ipek
sırf zaman kaybı
göz ziyafeti olmak Fiil
kaba kuvvetle