1. Fiil sıçramak, zıplamak, (yay gibi) fırlamak, ileri atılmak.
    spring at: sıçramak, üzerine atılmak/saldırmak.

    spring back: geri sıçramak, tepmek.
    spring forth: ileriye atılmak, sürüp meydana çıkmak.
    spring in: içeri atılmak.
    spring to one's feet: fırlayıp ayağa kalkmak.
  2. Fiil birden yapmak/söylemek/ortaya atmak.
    to spring a joke.
  3. Fiil (şiir) şafak sökmek, (gün) başlamak.
  4. Fiil (fikir vb.) doğmak, (akla) gelmek.
    An idea sprang to my mind.
  5. Fiil yükselmek.
  6. Fiil, Mimarlık kemer halinde çıkmak.
  7. Fiil (yay) boşalmak.
  8. Fiil fırlatmak, zembereğine dokunup salıvermek, (tuzak) kapatmak.
  9. Fiil (mayın) patla(t)mak.
  10. Fiil birdenbire meydana çıkarmak.
  11. Fiil zorlayıp sakatlamak, çatlatmak, patlatmak.
  12. Fiil eğilmek, bükülmek, çarpılmak, çıkmak, sürmek.
  13. Fiil kefaletle veya kaçırarak hapisten çıkarmak.
  14. Fiil (av kuşunu) ürkütüp kaçırmak.
  15. İsim sıçrama, zıplama, fırlama, atılma.
  16. İsim sıçrayış, zıplayış, fırlayış, atılış, hamle.
  17. İsim yaylanma, atlama.
  18. İsim yay, zemberek.
  19. İsim esneklik, elâstikiyet, fırlama gücü/yeteneği.
  20. İsim geri tepme.
  21. İsim ilkbahar, bahar.
  22. İsim başlangıç.
    the spring of the life: hayatın başlangıcı/baharı.
  23. İsim kaynak, menşe.
  24. İsim memba, pınar, kaynak.
  25. İsim, Mimarlık
    springing ile ayni anlama gelir. kemer ayağı
  26. İsim, Denizcilik seren veya kerestenin eğrilmesi/çatlaması.
  27. İsim şafak.
  28. Sıfat bahar+, bahara özgü.
    spring flowers: bahar çiçekleri.
  29. Sıfat yaylı, zemberekli.
(saat) pandül yayı.
balance staff: pandül mili.
yaylı somya, alt yatak. İsim
debriyaj yayı
debriyaj yayı
debriyaj yayı
helezon yay, zemberek yay.
ilkbaharda soğuk dalgası İsim
amortisör yayı
bağlama yayı
bağlama yayı
diyafram yayı İsim, Ulaşım
kapı yayı
ilkbaharın başında
germe yayı
regülatör kolu yayı İsim, Ulaşım
(sıcak) kaplıca, ılıca (sıcaklığı 37°C'den fazla olan). İsim
kaplıca İsim, Jeoloji
kaynarca (Kaynak: Evrim Çalışkanları) İsim, Biyoloji
yaprak yay. İsim
şifalı sular
madensuyu kaynağı.
madensuyu kaynağı
yağ kaynağı
petrol kaynağı
Barış Pınarı Harekatı Özel Isim, Askerlik
Barış Pınarı Harekatı Özel Isim, Askerlik
parabolik makas İsim, Ulaşım
ilham çeşmesi.
amortisör yayı
sarmal yay, helezonî yay.
kükürtlü maden suyu/kaplıca. İsim
içmeler
ılıca
kaplıca
kaynarca
ısı kaynağı
saat zembereği. İsim
su kaynağı İsim
pınar
kaynak
bahar temizliği.
(gemi) su almaya başlamak.
The boat sprang a leak.
bir madeni patlatmak Fiil
bir komployu açığa çıkarmak Fiil
acele yeni seçime gitmek Fiil
birine sürpriz yapmak Fiil
birine bir sürpriz yapmak.
yaylı terazi/kantar.
atlama kirişi.
bahar güzeli
(Claytonia virginica): Baharda pembe-beyaz salkım çiçekler açan bir ot (Amerika).
yaylı somye.
yaylı pergel.
yaylı pergel.
yaylı araba.
(a) bahar pilici, (b) taze, (c) toy, genç, tecrübesiz kimse.
bahar temizliği Ev
klips
yaylı pergel.
ilkbahar ekimi
ilk bahar ekimi
ilk bahar fuarı
ilkbahar fuarı
ilkbahar yorgunluğu
ilk bahar yorgunluğu
-den neşet etmek, hasıl olmak, zuhur etmek, (bir soydan) gelmek.
to spring from the aristocracy.

spring out: dışarı fırlamak.
spring upon: üstüne atılmak.
iyi bir aileden gelmek Fiil
mütevazı bir aileden gelmek Fiil
birini hapisten kaçırmak Fiil
tanınmazken birden üne kavuşmak Fiil
(oto) makas yayı kılıfı.
bahar malları İsim
ilkbahar yeşili Sıfat
otomatik yaylı tüfek
bahar ev temizliği
bahar kuzusu.
yaylı mandal.
yaylı yatak.
su kaynağı İsim
taze soğan Gıda ve Mutfak
yeşil soğan İsim, Gıda ve Mutfak
ilkbahar açılışları İsim
kaplıca
içmeler
bahar satışları İsim
ilkbaharda satışların birden yükselmesi
ilkbahar alışverişi
birinden bir sterlin tırtıklamak Fiil
bahar yarıyılı İsim, Eğitim
(a) yeni ay ve dolunaydan hemen sonra meydana gelen yüksek met, (b) akın, hücum, tehacüm, bolluk, bir
şeyin en bol zamanı.
a spring tide of prosperity: servet/refah bolluğu.
ilkbahar
birinin yardımına koşmak Fiil
göze sıçramak Fiil
(sporda maç mevsimi başlamadan önceki) bahar idmanı/antrenman.
(a) birdenbire kalkmak, (b) (kısa zamanda) meydana çıkmak, türemek.
Industries sprang up in the suburbs.
(c) başlamak, baş göstermek, (d) süratle yayılmak/sarmak/kaplamak.
yaylı pul/rondela
memba suyu.
bahar buğdayı.
yapağı yapak
fışkırmak Fiil
ön yay bağlantısı İsim, Ulaşım
doğal kaynak suyu
ilkbahar temizliği için bir odayı düzenlemek Fiil