Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Sıfat sabit, kararlı, muhkem, sağlam, dengeli.
    a steady ladder: sabit/sağlam merdiven.
    steady weather: kararlı hava.
  2. Sıfat düzenli, muntazam.
  3. Sıfat sürekli, kesintisiz, tekdüze.
  4. Sıfat daimî, herzamanki, alışılan.
    a steady customer.
  5. Sıfat sabit, hareketsiz, mazbut, değişmez, titremez, sallanmaz, sarsılmaz.
    keep steady: kımıldamamak,
    dengede tutmak/durmak.
    lead a steady life: mazbut bir hayat sürmek, çapkınlıktan/hovardalıktan kaçınarak namuslu/düzenli bir tarzda yaşamak.
  6. Sıfat sebatkâr, metin, azimkâr, dönmez.
    a steady purpose.
  7. Sıfat ağırbaşlı.
  8. Sıfat, Denizcilik rüzgârdan sallanmaz, muvazeneli, oturaklı.
  9. Ünlem sakin ol! kendine gel! yavaş! kımıldama! salla(n)ma!
  10. Sıfat daimî sevgili, devamlı olarak flört yapılan kimse.
  11. Sıfat sabit/kararlı olmak/kılmak, sallanmamak, kımıldamamak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

pursue one's steady course
normal yoluna gitmek Fiil
go steady
birisiyle devamlı olarak flört etmek.
go steady
devamlı olarak aynı kişi ile flört etmek.
grow steady
(piyasa) istikrarlı olmak Fiil
grow steady
istikrar kazanmak Fiil
hold fairly steady
(İngiliz Lirası) sabit olmak Fiil
keep steady
(fiyatlar) sabit olmak Fiil
remain steady
(borsa) sabit olmak Fiil
remain steady
(piyasa) istikrarlı kalmak Fiil
rule steady
(fiyatlar) istikrarlı olmak Fiil
steady climate
ılımlı iklim
steady customer
devamlı müşteri
steady demand
muntazam talep
steady demand
değişmeyen talep
steady hand
ustalık İsim
steady income
muntazam gelir
steady increase
muntazam artış
steady market
iniş çıkış göstermeyen piyasa
steady market
sağlam borsa
steady prices
değişmeyen fiyatlar İsim
steady production
muntazam üretim
steady readership
sürekli okuyucu
steady rrps
istikrarlı fiyat
steady step
düzgün adım
steady work
muntazam iş
steady worker
çalışkan işçi
...'s steady hand
...'in usta elleri İsim
as firm/steady/solid as a rock
(a) kaya gibi sağlam, (b) güvenilir, itimada şayan.
be steady on the whole
(fiyatlar) genelde istikrarlı olmak Fiil
go a steady trot
tırıs gitmek Fiil
have a steady income
muntazam geliri olmak Fiil
lead a steady life
düzenli bir hayat sürmek Fiil
lead a steady life
düzgün hayat sürmek Fiil
lead a steady life
istikrarlı bir hayat sürmek Fiil
on a steady foundation
sağlam temel üstünde
the ocean's steady usurpation of the land
okyanusun karayı muntazaman yemesi
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.