Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Tekstil Sanayii kostüm
  2. İsim, Tekstil Sanayii tayyör
  3. İsim, Tekstil Sanayii takım
  4. (elbise, yelken, teçhizat vb.) takım, kat, giysi, kostüm.
    suit of clothes: elbise takımı.
    suit
    of sails: yelken takımı.
    Politeness is not his long/strong suit: Onda pek kibarlık arama.
  5. tayyör.
  6. dava.
    suit for damages: ödence/tazminat davası.
    suit at law: hukuk davası.
    to bring
    (or file) a suit against someone: biri aleyhinde dava açmak.
    to be a party at a suit: hakkında dava açılmak.
  7. dava açma, mahkemeye verme.
  8. (iskambil) takım.
  9. kur yapma, evlenme isteği.
    pay suit: kur yapmak.
    press one's suit: sevgisini belirtmek.
  10. uydurmak, uygun hale getirmek.
    to suit the punishment to the crime.
  11. uymak, uygun gelmek, yakışmak.
    They are suited to each other: Birbirine yakışıyorlar.
    Blue suits you very well.
  12. işine gelmek, yaramak, hoşuna gitmek, memnun etmek.
    That suits me best: O mükemmel işime gelir.

    I shall do it when it suits me: İşime gelirse yaparım.
    This climate does not suit me: Bu iklim bana yaramıyor.
    suit yourself: keyfine bak, canının istediğini yap.
  13. takım elbise/teçhizat vb. sağlamak, giydirip kuşatmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

alter (a fact) to suit one's own purposes
yaraştırmak Fiil
enforce one's claims by suit
(alacağını) dava yoluyla almak Fiil
focus opera glasses to suit one's sight
opera dürbününü gözüne göre ayarlamak Fiil
press one's suit
sevgisini belirtmek Fiil
push one's suit
sözünü dinletmek Fiil
recover in one's suit
(US) davasını kazanmak Fiil
suit one's book
işine gelmek.
That suits my book: Bu işime gelir.
It won't suit my book: O işime gelmez.
suit one's expenditure
parasını iyi kullanmak Fiil
suit one's expenditure to one's income
giderini gelirine uydurmak Fiil
suit one's expenditure to one's income
gelirinıgiderine uydurmak Fiil
suit one's expenditure to one's income
gider gelirine uydurmak Fiil
suit one's purpose
iyi olmak Fiil
suit one's words to the situation
ağız kullanmak Fiil
win one's suit
(US) davasını kazanmak Fiil
withdrawal of one's suit
(US) davasını geri alma
(man's) tailor-made suit
ısmarlama elbise
(woman's) tailor-made suit
tayyör
administration suit
tereke davası İsim
adversary suit
mukabil dava
adversary suit
iki taraflı hukuk davası İsim
ancillary suit
tali dava
ancillary suit
tabi dava
anti-G suit
zıt ivme elbisesi: aşırı ivmelerde bedenin aşağı kısımlarında kan birikimini önlemek için karın ve kalçalara
basınç uygulayan giysi.
İsim
antitrust suit
rekabet ihlali davası İsim, Hukuk
antitrust suit
(US) antitröst davası İsim
anti-trust suit
tröst aleyhtarı dava
appeal a suit
bir davayı temyiz etmek Fiil
bathing suit
mayo
be party to a suit
davaya taraf olmak Fiil
birthday suit
anadan doğma çıplaklık.
She was sunbathing in her birthday suit: Çırılçıplak güneşliyordu.
boiler suit
coveralls
boundary suit
sınır davası İsim
break of promise suit
nişan bozulduğunda açılan tazminat davası İsim
bring suit
dava açmak Fiil, Hukuk
business suit
resmî erkek elbisesi. İsim
civil suit
hukuk davası İsim
civil suit
hususa hukuk davası İsim
civil suit
hususi hukuk davası İsim
claim by suit
dava ile talep
commence a suit
dava açmak Fiil
common suit
medeni hukuk
conduct a suit
bir davaya bakmak Fiil
counter suit
karşı dava
court suit
dava
custom- tailored suit
(US) terziye ısmarlama yaptırılmış giysi
damages suit
zarar ziyan davası İsim
debt collection suit
alacak davası İsim, Hukuk
decision of a suit
dava kararı
defend a suit
bir davayı savunmak Fiil
defend a suit
(US) bir davada savunma yapmak Fiil
defend a suit
dava da savunma yapmak Fiil
demob suit
askerin terhis olduğunda giydiği sivil giysi
discontinuance of a suit
bir davadan vazgeçme
discontinue a suit
(US) bir davadan vazgeçmek Fiil
diving suit
dalgıç elbisesi.
divorce suit
boşanma davası İsim, Medeni Hukuk
dress suit
frak, jaketatay. İsim
dressing suit
frak
drop a suit
davayı düşürmek Fiil
drop a suit
bir davayı düşürmek Fiil
enter a suit
bir dava açmak Fiil
equity suit
adalet ve nisfet davası İsim
equity suit
adalet ve nısfet davası İsim
fail in a suit
davayı kaybetmek Fiil
file a suit
dava açmak Fiil
file suit
dava açmak Fiil, Hukuk
filing of a suit
bir davanın açılması
flying suit
uçuş giysisi
follow suit
(a) (iskambilde) aynı cinsten oynamak, (b) (bir kimseyi) kendine örnek almak, (bir kimsenin) izinden gitmek.
follow suit
(a) (iskambilde) aynı renk kâğıtları oynamak, (b) izinden gitmek, taklit etmek, örnek almak, aynı şeyi yapmak.
forbear a suit
bir davadan vazgeçmek Fiil
forbear a suit
davadan vazgeçmek Fiil
foreclosure suit
(US) icraya karşı savunma
foreclosure suit
rehnin paraya çevrilme davası İsim
formal dress suit
frak
formal suit
işte giyilen resmi giysi
fresh suit
yeni açılan dava
friendly suit
bir uzlaşma sonucunda açılan dava
frivolous suit
yersiz dava İsim, Hukuk
g suit
yüksek hıza dayanabilmek için pilot ve astronotların giydikleri basınçlı giysi
grant sb's suit
birinin dilekçesine olumlu yanıt vermek Fiil
gym suit
jimnastik elbisesi.
infringement suit
ihlal davası İsim
infringement suit
patent ihlali davası İsim
injunction suit
içtinap davası İsim
injunction suit
belirli bir hususun ifası veya ifasından vazgeçilmesi konusunda emir çıkarması için mahkemeye başvurma
injunctive suit
ihtiyati tedbir davası İsim
institute a suit
(US) dava açmak Fiil
interest suit
(vesayet mahkemesi) bir tereke ile ilgili bulunan şahıslar arasında o terekeyi idare hakkına ait dava
jacket of a suit
ceket
judgment of non suit
davanın reddi kararı İsim, Hukuk
jump suit
paraşütçü giysisi. İsim
jump suit
tulum, bluz veya gömlekle bir arada tek parça giysi. İsim
laches in bringing suit
dava açma hakkını kaybetme
liability suit
mali sorumluluk davası İsim
libel suit
hakaret davası İsim, Hukuk
long suit
(iskambil) elde fazla sayıda kart tutulan oyun. İsim
long suit
üstün nitelik, seçkinlik, temayüz, temeyyüz: bir kimsenin kendini gösterdiği/sivrildiği/temayüz ettiği
nitelik/eylem/çalışma alanı.
İsim
lounge suit
gündelik elbise.
main issue of a suit
bir davanın konusu
maintain a suit
(US) davayı sürdürmek Fiil
maintain a suit
bir davayı sürdürmek Fiil
major suit
(briçte) kupa ve maça.
matrimonial suit
karı-kocanın birbirlerine karşı açtıkları dava
monkey suit
erkek elbisesi.
mortgage foreclosure suit
ipotek cebri icra davası İsim
nuisance law suit
taciz eden şey için açılan dava
nullity suit
butlan davası İsim
pant suit
slack suit (2). İsim
pants suit
slack suit (2). İsim
party to suit
(US) davada taraflardan biri
patent infringement suit
patent ihlali davası İsim, Hukuk
patent suit
patent davası İsim
paternity suit
(US) babalık davası İsim
pattern and practice suit
model davası İsim
penal suit
(US) ceza davası İsim
pending law suit
sonuçlanmamış dava
pending of the suit
dava sürdüğü müddetçe
pending suit
açılmış bulunan dava
pending suit
karar bağlanmamış dava
pending suit
karara bağlanmamış dava
penguin suit
frak
pinstripe suit
ince çizgili takım elbise
preclude recovery by suit
dava ile geri almayı imkânsız kılmak Fiil
prefer a suit
dava açmak Fiil
pressure suit
basınçlı elbise: uzayda ve yüksek yerlerde bedene normal hava basıncı sağlayan elbise.
pressurized suit
basınçlı elbise: uzayda ve yüksek yerlerde bedene normal hava basıncı sağlayan elbise.
prosecute a suit
(US) davaya bakmak Fiil
put in suit
dava açmak Fiil
ready made suit
hazır takım elbise
ready-made suit
hazır takım elbise
records of a law suit
(US) dava dosyaları İsim
refuse a suit
bir davayı reddetmek Fiil
refuse a suit
davayı reddetmek Fiil
relinquish a suit
bir davadan vazgeçmek Fiil
second best suit
ikinci en iyi takım giysi
shareholder derivative suit
hissedarlar ya da bir grup hissedar tarafından yöneticiler aleyhine açılan dava
shareholder derivative suit
(US) bir şirketin kötü yönetiminden ya da sorumlulukların yerine getirilmemiş olmasından ötürü
shareholders'suit
hissedarlar davası İsim
siren suit
çekme, tulum.
ski suit
kayak elbisesi. İsim
slack suit
gündelik elbise, 2.
pants suit ile ayni anlama gelir. (kadın için) pantolon ve ceket. İsim
space suit
uzay giysisi
stockholder suit
(US) hissedarın şirkete karşı açtığı dava
sweat suit
eşofman İsim, Tekstil Sanayii
tank suit
tek parçalı mayo.
two piece suit
dö piyes
undefended suit
savunulmamış dava
union suit
birbirine bitişik gömlek ve külottan oluşan iç çamaşırı
vexatious suit
sırf ızrar ve tazyik için açılan dava
vexatious suit
hiçbir kanuni nedene dayanmayan
well tailored- suit
üste tam oturan giysi
wet suit
dalgıç elbisesi.
withdrawal of a suit
davadan vazgeçilmesi
worsted suit
yün giysi
wrongful discharge suit
işe iade davası İsim, İş Hukuku
wrongful dismissal suit
işe iade davası İsim, İş Hukuku
wrongful termination suit
işe iade davası İsim, İş Hukuku
zoot suit
çuval giysi: bol, uzun ve omuzları geniş ve vatkalı ceket ile şalvar gibi üstü geniş, paçası dar pantalondan ibaret elbise. İsim
suit (a person
açmak Fiil
suit against state
devlete karşı açılan dava
suit at law
hususi hukuk davası İsim
suit at law
hususa hukuk davası İsim
suit at law
(US) dava
suit for a debt
borç davası İsim
suit for annulment
fesih davası İsim
suit for damages
tazminat davası İsim, Hukuk
suit for declaratory judgment
tespit davası İsim, Hukuk
suit for divorce
boşanma davası İsim, Medeni Hukuk
suit for real property
mülkiyet davası İsim
suit in chancery
adalet ve nısfet kaidelerini uygulayan mahkemede açılan dava
suit in equity
adalet ve nısfet kaidelerini uygulayan mahkemede açılan dava
suit money
(boşanma davası) (kadın eş için) mahkeme masrafları avansı
suit money
boşanma davası mahkeme masrafları (kadın eş için)
suit of civil nature
hususa hukuk davası İsim
suit of clothes
elbise
suit of king's peace
vatana hıyanet davası İsim
suit of rescission
iptal davası İsim, Hukuk
suit oneself
(kendinin) işine gelmek Fiil
suit oneself
işine gelmek Fiil
suit sb
birinin işine gelmek Fiil
suit sb's book
biri için doğru olmak Fiil
suit sb's interests
birinin menfaatine uygun düşmek Fiil
suit sb's purpose
birinin işine gelmek Fiil
suit yourself
işinize nasıl gelirse
before suit was brought
dava soruşturmasından önce
institute a suit against sb
birine karşı dava açmak Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.