Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
surfeit
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Ingilizce-Türkçe Çeviri
aşırılık, ifrat, bolluk.
There is a surfeit of gold in the market
: Piyasada altın bolluğu var.
oburluk, doymazlık, yiyip içmede aşırılık, çatlayacak derecede yemek yeme hastalığı.
to eat something
to a surfeit: bir şeyi çatlayasıya yemek.
aşırı tokluk, mide şişkinliği, çok yemekten ilerigelen rahatsızlık.
bıkkınlık, aşırı yemekten ilerigelen tiksinti/bulantı.
to have a surfeit of sth
.: bir şeyden bıkmak/gına
getirmek.
to have a surfeit of fish
: balık yemekten bıkmak.
çatlayasıya yemek/yedirmek, tıkabasa doy(ur)mak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.