take account

take account of

gözönünde tutmak, hesaba katmak, nazarı itibara almak.
You must take account of difficult circumstances.

take account of something

birşeyi dikkate almak Fiil

take account of something

birşeyi göz önüne almak Fiil

take account of something

birşeyi gözönünde bulundurmak Fiil

take account of something

birşeyi düşünmek Fiil

take account of something

birşeyi nazar-ı itibara almak Fiil

take account of something

birşeyi gözönünde tutmak Fiil

take account of something

birşeyi hesaba katmak Fiil

take account of the needs

ihtiyaçları nazarı itibara almak Fiil

take into account

gözönünde tutmak, hesaba katmak, nazarı itibara almak.
You must take account of difficult circumstances.

take into account

hesaba katmak.

take no account of something

bir şeyi hesaba katmamak, ihmal etmek.

take no account of something

(bir şeyi) hesaba katmamak, saymamak.

take on future account

veresiye almak Fiil

take something into account

birşeyi dikkate almak Fiil

take something into account

birşeyi hesaba katmak Fiil

take something into account

birşeyi düşünmek Fiil

take something into account

birşeyi göz önüne almak Fiil

take something into account

birşeyi gözönünde bulundurmak Fiil

take something into account

hesaba katmak Fiil

take something into account

birşeyi nazar-ı itibara almak Fiil

take something into account

birşeyi gözönünde tutmak Fiil

to take no account of sth

saymazlık