-
hafif renk, boya.
-
Eczacılık tentür, eriyik, mahlûl, ruh, bir ilâcın alkoldeki eriyiği.
-
karışım, katışık, başka bir madde içine katılmış cüz'î bir madde.
-
hafif tesir/iz.
-
(armacılıkta) renk, maden veya kürk.
-
hafif renk vermek, renklendirmek.
-
içine katmak, koku/çeşni/özellik vermek.
-
hafifçe etkilenmek.
-
sezilmek, taşımak.
a message tinctured with hope: ümit verici bir haber.