1. yapılmamış, tamamlanmamış, noksan, eksik, bitmemiş.
    a pile of undone work: bir sürü yapılmamış
    iş.
    leave nothing undone : etmediğini bırakmamak.
  2. mahvolmuş, yokolmuş, yıkılmış, harap olmuş.
  3. çözülmüş, açılmış.
    one button is undone . your button has come undone.
  4. (bkz: undo )
(a) çözülmek, açılmak, (b) zarara uğramak, mahvolmak, yanmak.
We are undone! Mahvolduk! Hapı yuttuk!
yapılmamış hiçbir şey bırakmamak Fiil
yapılmamış bir şey bırakmak Fiil
Ok yaydan çıktı/Olan oldu bir kere/artık durum değiştirilemez.