Türkçe-Ingilizce Çeviri

  1. no
  2. absent
  3. nay
  4. nope
  5. nil
  6. out
  7. lacking
Türkçe-Ingilizce çeviriler: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

(verileri) yok etme
(data) disposal İsim, Hukuk
Herhangi bir sorun yok.
Everything's on track. Cümle, Deyim
Herhangi bir sorun yok.
Everything's fine. Cümle, Deyim
Lafı uzatmanın manası yok.
Let's talk turkey. Cümle, Deyim
acelem yok
I am not in a hurry
acelesi yok
no urgent
affetmek dilecek yanı yok
it admits of no excuse
aldırış ettiği yok
he doesn't care at all
anlaşmanın gizlisi saklısı yok
the agreement is above board
artık yok
no longer available
aslı astarı yok
it is quite unfounded
aslı faslı yok
it is quite unfounded
aslı yok
it is unfounded
ast yok
all chiefs and no indians
beis yok
never mind
beis yok
no harm
belirli bir ikametgâhı yok
not domiciled
bir yenilik yok
business as usual
Boş ver ! Önemi yok
what the hell
davalının sabit ikametgâhı yok
the defendant is of no fixed abode
değeri yok
of no value
düşman yok
clear of the enemy
eşi menendi yok
without a peer
eşi yok
matchless
eşi yok
unique Sıfat
eşi yok
unequalled
evde yok
not at home
evde yok
away from home
farkı yok
not a pin to choose between
geçiş yok
no passage
gelme olasılığı pek yok
there is little prospect of his coming
giriş yok
no admittance
görünürlerde yok
not in sight Zarf
hacet yok
it's not necessary
haddi hesabı yok
there is no limit to
hayrı yok
(col) it's no good
hesabını verme yükümlülüğü yok
not accountable
hiç faydası yok
no earthly use
hiç ilgisi yok
beside the point
hiç parası yok
not a bean
hiç umut yok
not a hope in hell
hiçbir bilgisi yok
not the foggiest
iadesi yok
nonreturnable
ilgisi yok
nothing of the kind
imkân yok
impossible
kıpırdayacak yer yok
not enough room to swing a cat
kimse yok
not a sould
kimse yok
the coast is clear
konu ile ilgisi yok
(Lat.) nihil ad rem
mahal yok
there is no need for
mahal yok
there is no ground for
meteliği yok
broke
müdahale edecek sebep yok
no occasion to intervene
ne yok
what's cooking ?
önemi yok
it's of no consideration
önemli bir şey yok
nothing of nfr
paranın önemi yok
money no object
parası yok
pushed
saklanacak bir şey yok
open skies
satış yok
(stock exchange) no sales
seçenek yok
no two ways about it
sizin beden iniz yok
we haven't got your size
söylemeye gerek yok
that a bes without saying
şüphelenmeye mahal yok
no room for doubts
tıs yok
not a sound
uygulama değeri yok
of no practical value
üzerimde para yok
I have no money about me
yağma yok
impossible ! No way
yağma yok
nothing doing
yol yok
no thoroughfare
yorum yok
no comment
zamanı yok
pushed
zararı yok
that's okay
zararı yok
forget it
zerre kadar şüphem yok
I have not the slightest doubt
yok canım
well now
yok ederek
bring down
yok edici
suicidal
yok edilemez
indestructible
yok etme
negation İsim
yok etme
dissipation İsim
yok etme
destruction İsim
yok etme
making away
yok etme
abatement İsim
yok etme
eradication İsim
yok etme
demolition İsim
yok etme
annihilation İsim
yok etmek
to make short work of sth Fiil
yok etmek
to kill Fiil
yok etmek
to dispose of Fiil
yok etmek
to wipe out Fiil
yok etmek
to destroy Fiil
yok etmek
to obliterate Fiil
yok etmek
to efface Fiil
yok etmek
to devour Fiil
yok etmek
to reduce something to rubble Fiil
yok etmek
to crush Fiil
yok etmek
to abolish Fiil
yok etmek
to abate Fiil
yok etmek
to mine Fiil
yok etmek
to counter Fiil
yok etmek
to eradicate Fiil
yok etmek
to purge Fiil
yok etmek
to remove Fiil
yok etmek
to reduce something to ruins Fiil
yok etmek
to pulverize Fiil
yok etmek
to reduce something to ashes Fiil
yok etmek
to annihilate Fiil
yok etmek
to smite Fiil
yok gibi
scarce
yok olma
disappearance
yok olma
vanishing
yok olma
extinction İsim
yok olma
dissipation İsim
yok olma
annihilation İsim
yok olma
missing
yok olma sebebi
destruction İsim
yok olmak
to disappear Fiil, Bilgi Teknolojileri
yok olmak
to dissolve Fiil
yok olmak
to cease to exist Fiil
yok olmak
to die Fiil
yok olmak
to come to grief Fiil
yok olmak
to perish Fiil
yok olmak
to vanish Fiil
yok olmamak
to survive Fiil
yok olmaz
imperishable
yok olmuş
blasted
yok olup gitmek
to dissolve Fiil
yok pahasına
at the given price
yok pahasına satış
sale at giveaway prices
yok yahu
you're another
yok yere sinirlenmek
to work yourself up Fiil
... diye birşey yok.
There is no such thing as ....
...'i yok sayma
disregard of ... İsim
...'in bir anlamı yok.
There's no point in ...
...menin alemi yok.
There's no reason to ... Cümle
...menin alemi yok.
There is no sense in ...ing. Cümle
...menin manası yok.
There is no sense in ...ing. Cümle
… yok mu?
Don't you have …? İsim
… yok mu?
Aren't there any …? İsim
… yok mu?
Don't you have any …? İsim
… yok mu?
Isn't there any …? İsim
…e hiç niyetim yok.
I'm not about to … Cümle
Acelesi yok.
Take your time.
alakası yok !
it is altogether out of the question
Aramızda birşey yok.
There is nothing going on between us.
Başka birşey yok.
That'll be all.
Başka yolu yok.
I don't see any way around it.
belgeleri yok etme
spoliation
bir ırkı yok etme
veleansing
birşey umudunu yok etmek
to put paid to something Fiil
birşeyin yok olmasını dilemek
to wish away something Fiil
çöp yok edici
garbage destructor
çöp yok etme
garbage disposal
çöp yok etme aygıtı
garbage incinerator
çöpleri yok etme
trash disposal
değerini yok etmek
to deprive of all value Fiil
düşman kuvvetlerini yok etmek
to cut up the enemy's forces Fiil
etkisini yok etmek
to deprive of effect Fiil
evrak yok etme
abstraction of documents
gürültü yü yok etme
noise suppression
havada yok olup gitmek
to vanish into thin air Fiil
Hiç alakası yok.
Far from it.
Hiç şüphe yok ki, ...
There can be no doubt that ...
Hiçbir fikrim yok.
I'm at a loss.
Hiçbir fikrim yok.
Wish I knew.
Hiçbir fikrim yok.
Beats me.
ilgisini yok etmek
to disinterest Fiil
İmkanı yok!
No way!
izini yok etmek
to cover your tracks Fiil
izleri yok etmek
to remove traces Fiil
kaçınılmaz yok oluş
doom
kesinlikle yok etme
nuke
Keyfim yok.
I'm in a foul mood.
Kimse yok mu?
Is anyone there?
mevcut değerleri yok etmek
to abstract funds Fiil
Ne var ne yok?
What's going on?
ormanları yok etme
deforestation İsim
Önemi yok.
It doesn't matter.
özgürlüğü yok edici
liberticidal
para yok klozu
no cure no pay clause
politik niteliğini yok etmek
to depoliticize Fiil
Senin bir suçun yok.
It's not your fault.
şüphe yok ki
clearly Zarf
talihim yok !
hard luck
toplu yok etme silahları
weapons of mass destruction İsim
yakıp yok etmek
to consume Fiil
Yapabileceğim birşey yok!
You're on your own! Cümle
yıkıp yok etmek
to bring to a total ruin Fiil
Zararı yok.
It doesn't matter.
Zararı yok.
Never mind.
Ziyanı yok.
Never mind.
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe Sözlük (Kubbealti Lugati)

  1. Bulunmayan, mevcut olmayan
Kubbealti Akademisi Kültür ve Sanat Vakfi isbirligiyle yayinlanan özet bilgilerdir. Kelimenin kökeni, tüm anlamlari ve örnek cümleler için www.kubbealtilugati.com sitesini ziyaret edebilirsiniz.