d, d

  1. Noun İngilizce alfabenin 4'üncü harfi.
  2. Noun D sesi:
    dog, duck, dandy sözcüklerindeki gibi.
  3. Noun baskı işlerinde D/d harfinin kalıbı.
  4. Noun sırada dördüncü.
  5. Noun, Music Re.
d d
D-günü (belirli bir harekâtın başladığı veya başlayacağı isimsiz gün
D/F
r
ilet. yön bulma, yön bulucu.
I'd
I would.
I'd
I should.
I'd
I had.
r&d
ar-ge Noun, Competition Law
R&D
araştırma-geliştirme Noun, Competition Law
Milâttan sonra.
milâdî yıl(da).
ihtiyarlık.
(Fr) deneme balonu (halkın eğilimini öğrenmek amacıyla uygulanan deneme anketi
(Fr) yatırım bankaları Noun
bir şeyden haberdar edilmek Verb
bir şeyden haberdar edilmek Verb
ancak klişeler halinde düşünebilmek Verb
oy hakkını (seçim hakkını) yitirmek Verb
bir yere saplanıp kalmak Verb
bir şeyle uğraşmak zorunda kalmamak Verb
çok özlemek Verb
= civil defense.
elçinin yokluğunda elçiliğin işlerini yöneten kişi
maslahatgüzar
maslahatgüzar
şaheser
(Fr) başyapıt
dolandırıcı
(Fr) serüvenci
d'

do, did” fiillerinin kısaltılmışı:
How d'you (do you) like … D'you (= Did you) see what I saw?
'd

had” fiilinin kısaltılmışı:
I was glad they'd (= they had) gone.
'd

did” fiilinin kısaltılmışı:
Where'd (= Where did) they go?
'd

should” veya “
would” fiillerinin kısaltılmışı:
He'd (= He would) like to go. I'd (=I should) have known …
D
Romen rakamlarında 500.
D
density, diopter. Physics
D
Deuterium'un simgesi. Chemistry
D
en düşük sınıf geçme notu.
iskonto edilmiş senet (senedin bir banka veya simsar tarafından itibari değerinin altında bir değerle satın alınması
(6 Haziran 1944) İkinci Dünya Savaşı'nda Normandiya çıkartması günü
d kuark Noun, Physics
üç yıllık ortalama sistemi (reasürans tretelerindeki kâr komisyonunda üç yıllık ortalama kârı esas alan sistem
yönetim kurulu üyeleri ve yöneticiler için sorumluluk sigortası Noun
d.
date.
d.
daughter.
d.
degree.
d.
pence, penny.
d.
density. Physics
d.
dialect(al).
d.
diameter.
d.
died.
d.
dollar(s).
d.
dose.
= Doctor of Science.
District Attorney (Savcı).
deposit account.
documents of acceptance.
... adı altında faaliyet gösteren Adjective, Management
= Direct current: doğru akım.
District of Columbia.
da capo Music
= Doctor of Engineering
r
ilet. yön bulma, yön bulucu.
= Doctor of Philosophy
= Doctor of Philosophy
: Diş Cerrahı.
= delirium tremens.
anlaştık, peki, mutabıkız, oldu, kabul. Adverb
diyet yiyecekler gibi
sol el için makaslar
tüketicilerin özel ihtiyaçları dikkate alınarak yapılan pazarlama çalışmaları Noun
çekiliş günü
askere maaş ödeme günü
sekiz saatlik çalışma günü
uçak yolculuğunda havada geçen süre
bir süreç tarafından kullanılan toplam görünür zaman
geçen zaman
seçim günü
(Fr) büyük bir yapının ana cephesi
azınlıkta kalmak Verb
günden güne
gramisidin: gram pozitif organizmaların sebep olduğu lokal enfeksiyonların tedavisinde kullanılan kristalli,
suda erimeyen antibiyotik.
Noun
he had.
he would.
hepatit D Noun, Diseases
işçiyi günlük çalıştırmak Verb
ilave edilmiş ay veya günü olan yıl
takvime ilave edilen gün
Doctor of Jurisprudence, Doctor of Law(s).
juvenile delinquent
(Fr) sorgu hâkimi
dakik olmak Verb
oturum günü
senet veya ipotek senedindeki borcun vade günü
çalışma günü
ekli gün
artık gün
duruşma günü
= Doctor of Letters /Litterature.
yükleme günü
Doctor of Medicine (Tıp Doktoru).
Middle Dutch.
maître d'hotel (1&2). Noun
otel yöneticisi
başgarson
metrdotel
borsa günü
pazar kurulan gün
bir gün saptamak Verb
yeni seçim gününü ilan etmek Verb
takvim günü
(Br) banka tatil günü
duruşma olmayan gün
Doctor of Optometry.
(reçetelerde) sağ göz.
outside diameter.
overdraft/overdrawn.
bedesten
artık gün
sabit fikirli, dar kafalı, dar görüşlü. Adjective
tatil günü
maaş günü
ödeme günü
doktora Noun, Education-Training
: doktor, doktora: toplumsal ve kuramsal bir bilim dalında doktora yapmış kimse veya yapılan doktora.
= Doktor, bilim/felsefe vb. doktoru.
üç aylık bir dönemin ilk günü
(Fr) devletin güvenliği ile ilişkili sebep
= received.
anmaya değer gün
tatil günü
şahsen mahkeme huzuruna çıkma günü
tarih zikretmeksizin.
doctor of science.
South Dakota.
standard deviation. Statistics
= Doctor of Science.
dersin olduğu gün
(borsa) ödeme günü
she had.
she would.
yirmi dört saat
günün birinde
standartlaştırılmış satış sunuşu (işe yeni alınmış satış personelini eğitmek amacıyla deneyimli satış
elemanlarınca hazırlanmış , belirli bir yolu izl
başkalarının çıkarlarına aldırmadan zor koşullar altında kendini kurtarma politikası Noun
(Fr) D sistemi
tabldot öğle yemeği
birkaç kap yemek için belirlenmiş sabit fiyat Food-Kitchen
tabldot Food-Kitchen
vb'nin gözden geçirilmesi
(Fr) genel görünüm
bir günlük izin almak Verb
kararlaştırılan gün
kıyamet günü
geçen gün
birkaç gün önce
they had.
they would.
(film) üç boyutlu
ilan edilecektir
borsa günü
= various dates
veneral disease
(Fr) onur şarabı
bir konuğun geliş ya da gidişi nedeniyle onuruna düzenlenen tören
War Deparrtment.
(kısaltılmış şekli).
hafta günü
haftada bir kurulan pazar
what did.
hava şartlarının elverişli olmasından ötürü çalışmaların yapılabileceği gün
inşaat işi ya da bir geminin limanda yüklenip boşaltılması gibi
=
who would.
Who'd have thought it!
gündeliğe gitmek Verb
gündelik ücretle çalışmak Verb
d
ascender
D
inaugural address
fourth letter of the Turkish alphabet
statistical code number
statistical commission
statistical accounting
statistical department Noun
statistical expert
statistical data Noun
statistical abstract
statistical discrepancy
statistical return
d quark Noun, Physics
(Fr.) systeme d
economic statistics
hepatitis D Noun, Diseases

d
Döteryum elementinin sembolü
d
Latin asıllı ... beşinci harfi