başlamak

Turkish-English Translation

  1. bring
  2. Verb to come into being
  3. Verb to fire away
  4. Verb to get down to
  5. Verb to go ahead
  6. Verb to inaugurate
  7. Verb to lead off
  8. Verb to get a move on
  9. Verb to open
  10. Verb to set in
  11. Verb to set out
  12. Verb to set out on
  13. Verb to take up
  14. Verb to get under way
  15. Verb to weigh in
  16. Verb to wire away
  17. Verb to begin
  18. Verb to start
  19. Verb to commence
  20. Verb to break
  21. Verb to come on
  22. set out on
  23. engage upon
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

büyük harfle başlatmak
initial-cap Verb, Language-Literature
(bir yerde) oturmaya başlamak
to take up one's quarter Verb
(gün) başlamak
to spring Verb
(işe) başlamak
to get busy Verb
(parlamento) tatil başlamak
to rise for recess Verb
(sis duman) dağılmaya başlamak
to lift Verb
(ticaret) başta kötü başlamak
to muddle at the start Verb
(zamanaşımı süresi) yeniden başlamak
to recommence Verb
... olarak faaliyete başlamak
to set up as a ... Verb
...'e iyi başlamak
to get a good start to ... Verb
alkışlamaya başlamak
to break into an applause Verb
aniden birşey anlatmaya başlamak
to launch into something Verb
aniden birşeye başlamak
to launch into something Verb
baştan başlamak
to begin anew Verb
baştan başlamak
to start again Verb
bir fikri benimsemeye başlamak
to warm to an idea Verb
bir girişime başlamak
to start a drive Verb
bir işe ağır başlamak
to get a slow start Verb
bir işe başlamak
to start on a job Verb
bir işe başlamak
to come into business Verb
bir işe hiçten başlamak
to start from scratch Verb
bir işe tersinden başlamak
to start at the wrong end Verb
bir işe tersten başlamak
to start at the wrong end Verb
bir işte çalışmaya başlamak
to take up a position Verb
bir kişiden iğrenmeye başlamak
to take an aversion to sb Verb
bir konuşmaya başlamak
to open a speech Verb
bir konuyla ilgilenmeye başlamak
to warm to a subject Verb
bir mektuba başlamak
to head a letter Verb
bir mektuba bazı sözlerle başlamak
to head a letter with certain words Verb
bir mesleğe başlamak
to embark on a career Verb
bir plana zevkle başlamak
to enter a plan with zest Verb
bir planı uygulamaya başlamak
to initiate a plan Verb
bir roman yazmaya başlamak
to start out to write a novel Verb
bir şey hoşa gitmeye başlamak
to acquire a taste for sth Verb
bir şeye başlamak
to start the ball rolling Verb
bir yazışmaya başlamak
to commence a correspondence Verb
bir yazışmaya başlamak
to open a correspondence Verb
birden bire birşey anlatmaya başlamak
to launch into something Verb
birden konuşmaya başlamak
to pipe up Verb
birinden hoşlanmaya başlamak
to warm up to someone Verb
birinden hoşlanmaya başlamak
to warm to someone Verb
birine yanaşıp konuşmaya başlamak
to address sb Verb
biriyle aynı evde yaşamaya başlamak
to move in with someone Verb
biriyle mektuplaşmaya başlamak
to enter into correspondence with sb Verb
biriyle yazışmaya yeniden başlamak
to resume a correspondence with sb Verb
biriyle yeniden mektuplaşmaya başlamak
to resume correspondence with sb Verb
biriyle yeniden mektuplaşmaya başlamak
to resume correspondence with Verb
birşeyden harcamaya başlamak
to break into something Verb
birşeyden hoşlanmaya başlamak
to warm up to something Verb
birşeyden hoşlanmaya başlamak
to acquire a taste of something Verb
birşeyden hoşlanmaya başlamak
to warm to something Verb
birşeyden zevk almaya başlamak
to acquire a taste of something Verb
birşeye başlamak
to set about something Verb
birşeye başlamak
to embark on something Verb
birşeye başlamak
to break into something Verb
birşeye başlamak
to fall to something Verb
birşeye başlamak
to embark upon something Verb
birşeyi eskisi gibi yapmaya başlamak
to fall back into something Verb
birşeyi yapmaya başlamak
to come to do something Verb
birşeyi yapmaya başlamak
to fall to doing something Verb
bismillah deyip işe başlamak
to put one's right hand to work Verb
çalmaya başlamak
to strike up Verb
çarpışmalara başlamak
to start hostilities Verb
çarpışmalara yeniden başlamak
to resume hostilities Verb
cebelleşmeye başlamak
to embark on something Verb
cebelleşmeye başlamak
to embark upon something Verb
cezasını çekmeye başlamak
to begin serving one's time Verb
ciddi çalışmaya başlamak
to set to work in earnest Verb
ciddi olarak işe başlamak
to get down to work Verb
çıraklığa başlamak
to enter into apprenticeship Verb
davranışını haklı çıkarmaya başlamak
to speak in vindication of one's conduct Verb
dönüş yolculuğuna başlamak
to take the back track Verb
dönüş yolculuğuna başlamak
to start on the return journey Verb
duruşmaya başlamak
to bring to hearing Verb
emekli aylığı almaya başlamak
to begin receiving a pension Verb
emekli aylığı almaya başlamak
to begin receiving pension Verb
emekliye ayrılınca bahçıvanlıkla uğraşmaya başlamak
to take to gardening when one retires Verb
faaliyetlerine yeniden başlamak
to resume one's activities Verb
fabrikayı çalıştırmaya başlamak
to set machinery going Verb
gayretle çalışmaya başlamak
to wire away Verb
gayretle çalışmaya başlamak
to wire in Verb
gelişmeye başlamak
to germinate Verb
gemi inşaatına başlamak
to lay down a keel Verb
göreve başlamak
to take up one's duties Verb
göreve başlamak
to take office Verb
göreve başlamak
to enter upon one's duty Verb
göreve başlamak
to take up one's duty Verb
görevine başlamak
to take up one's post Verb
görüşmeye başlamak
to open up Verb
haftada 140 dolarla işe başlamak
to start at 140 dollars a week Verb
hareket etmeye başlamak
to get a move on Verb
hevesle başlamak
to plunge Verb
incelemeye başlamak
to get to the work Verb
inşaat için kazıya başlamak
to break ground Verb
inşaata başlamak
to commence a building Verb
işe başlamak
to take to work Verb
işe başlamak
to start work Verb
işe başlamak
to start in a business Verb
işe başlamak
to set to work Verb
işe başlamak
to start on a job Verb
işe başlamak
to take to business Verb
işe başlamak
to commence business Verb
işe tedbirli başlamak
to tread lightly Verb
işe yanlış tarafından başlamak
to start at the wrong end Verb
işe yanlış yerinden başlamak
to start off on the wrong foot Verb
işe yeniden başlamak
to resume work Verb
işe yeniden başlamak
to resume business Verb
işine başlamak
to start one's work Verb
işletmeye başlamak
to come into operation Verb
işletmeye başlamak
to begin operations Verb
işletmeye başlamak
to go into operation Verb
işletmeye başlamak
to put into operation Verb
istifi boşaltmaya başlamak
to break the storage Verb
iyi başlamak
to get off to a good start Verb
kampanyaya başlamak
to launch election campaign Verb
kendi başına yaşamaya başlamak
to strike out on your own Verb
kitap yazmaya (okumaya) başlamak
to start on a book Verb
konuşmaya başlamak
to find one's tongue Verb
koşmaya başlamak
to break into a run Verb
kullanılmaya başlamak
to come into use Verb
mektup bu ba başlamak
to head a letter Verb
meslek hayatına başlamak
to begin the world Verb
müzakerelere başlamak
to enter into negotiations Verb
müzakerelere başlamak
to start negotiations Verb
müzakerelere yeniden başlamak
to resume negotiations Verb
ödemelere yeniden başlamak
to resume payments Verb
öğretmenliğe başlamak
to enter upon a mastership Verb
örgüye başlamak
to cast on Verb
oturuma başlamak
to set up a court Verb
oyuna başlamak
to play ball Verb
programa göre başlamak
to start on schedule Verb
rezervden yemeğe başlamak
to fall back on one's reserves Verb
rezervden yemeye başlamak
to fall back on one's reserves Verb
roman yazmaya başlamak
to start out to write a novel Verb
savaşa başlamak
to take the field Verb
seçmeye başlamak
to take a shine to Verb
sıfırdan başlamak
to start from a scratch Verb
sıfırdan işe başlamak
to start from scratch Verb
soru sormaya başlamak
to fire ahead Verb
ticarete başlamak
to commence trading Verb
ticarete başlamak
to go into trade Verb
toplamaya başlamak
to set about one's packing Verb
uğraşmaya başlamak
to embark on something Verb
uğraşmaya başlamak
to embark upon something Verb
yalnız yaşamaya başlamak
to strike out on your own Verb
yanlış tarafından işe başlamak
to begin at the wrong end Verb
yapı sanayiine başlamak
to zero in on the construction industry Verb
yarışa başlamak
to go Verb
yavaş yavaş herkesçe bilinmeye başlamak
to filter through Verb
yayına başlamak
to go on the air Verb, Media-Publishing
yayına başlamak
to go on air Verb, Media-Publishing
yazarlığa başlamak
to take to writing Verb
yazı yazmaya başlamak
to set pen to paper Verb
yazışmaya başlamak
to commence a correspondence Verb
yazışmaya başlamak
to open a correspondence Verb
yazışmaya başlamak
to enter into correspondence Verb
yazmaya başlamak
to set pen to paper Verb
yedek malzemeler harcamaya başlamak
to break into provisions Verb
yemeğe başlamak
to dig in Verb
yeminle işe başlamak
to swear in Verb
yeni baştan başlamak
to start all over again Verb
yeni bir hayata başlamak
to take a new lease of life Verb
yeni bir hayata başlamak
to turn over a new leaf Verb
yeni bir işe başlamak
to launch out Verb
yeniden başlamak
to recommence Verb
yeniden başlamak
to pick up Verb
yeniden başlamak
to restart Verb
yeniden başlamak
to resume Verb
yeniden başlamak
to start a hare Verb
yeniden başlamak
to get back to Verb
yeniden baştan başlamak
to start all over again Verb
yeniden yatırıma başlamak
to restart investing Verb
yeniden yayımlamaya başlamak
to resume publication Verb
yolcu almaya başlamak
to be boarding Verb
zarar vermeden başlamak
to start on a low key Verb
gene başlamak dılar
they are at it again
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir işi yapmak üzere harekete geçmek, ... işe girişmek, şürû etmek
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.