beklenmeyen

Turkish-English Translation

  1. unexpected
  2. Adjective outrageous
  3. unsought
  4. unlooked-for
  5. unlooked for
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

beklenmeyen bir hamle yapmak
to play your ace Verb
beklenmeyen kazanç
windfall pims
beklenmeyen konuklar için acele yemek hazırlamak
to rustle some food for unexpected guests Verb
beklenmeyen konuklar için yatak hazırlamak
to make up a bed for the unexpected guests Verb
beklenmeyen masraflar
incidentals Noun
beklenmeyen masraflar
contingent cost
beklenmeyen masraflar
contingent charges Noun
beklenmeyen sonuçlar
unintended consequences Noun
beklenmeyen temettü
contingent dividend
beklenmeyen zarar
unexpected loss Noun, Banking
yanıtı beklenmeyen soru
rhetorical question
yer alması beklenmeyen olayların bir araya gelmesi
unforeseen concourse of circumstances
Turkish-English phrases from Zargan's own database