birini doğduğuna pişman etmek.
üretime yüklenmiş genel üretim maliyeti
vücudun tehlikesizce kabul edebildiği radyasyon durumu
nakliyat yüküyle baş etmek
Verb
nakliyat yüküyle başetmek
Verb
kendini bir yükten kurtarmak
Verb
fabrika giderleri
Noun, Accounting
birini bir yükten kurtarmak
Verb
hacimden tam yararlanma ve yükleme
büyük bir sorumluluk yıkmak
Verb
ağır bir yük getirmek
Verb
gelir vergisi yükü
Noun, Public Administration
bir yük altında ezilmek
Verb
mamullere götürü yüklenen genel üretim maliyetlerinin
fiilen katlanılan genel üretim maliyetlerinden yüksek olması
emeklilik yükümlülükleri
Noun
(İskoçya) ayni mükellefiyet
vasiyetname ile ilgili yükümlülükler
bir yükten kurtulmak
Verb
yük tonajı: 2240 librelik (1016 kg.) İngiliz tonu cinsinden geminin yük taşıma kapasitesi.
gûya beyaz ırka düşen dünyayı uygarlaştırma külfeti.
üretime yüklenen genel üretim maliyeti
üretim maliyetinin dağıtılması
bir sözleşmenin yükümlülüğü
bir borç sonraki nesillere geçtiğinde
birikmiş olan borcun faiz ödemeleridir
hastalık yükü
Noun, Medicine
ispat sorumluluğu.
The burden of proof lies on/with the person who brings/makes the charge: İspat
sorumluluğu davacıya aittrir.
ispat yükümlülüğü
Noun, Law
bir şeyin üzerine vergi koymak
Verb
ispat kolaylığı sağlamak
Noun, Law
ispat kolaylığı sağlamak
Noun, Law
birine yük olmak/eziyet vermek; geçimi birine ait olmak.
…in sorumluluğunu …e yüklemek
Verb, Law
ispat yükümlülüğünü davacıya yüklemek
Verb
genel inşaat maliyetleri
Noun
devletin yükünü hafifletme
aksi ispat edilmedikçe iddiayı ispata yeterli ve geçerli olan delil ispat yükünü kaldırır
ispat yükünün karşı tarafa geçmesi
ispat külfetinin tersine çevrilmesi
Noun, Law
ispat külfetini terse çevirmek
Verb
ispat yükümlülüğünü aktarmak
Verb
ispat külfetinin yer değiştirmesi
Noun
ispat yükünü üstlenmek
Verb, Law
ispat külfetini üstlenmek
Verb, Law
ispat yükünü serd ve dermeyan etmek
Verb
… külfetini …e yüklemek
Verb
… külfetini …e yüklemek
Verb