carry out

English-Turkish Translation

  1. (a) başarmak, tamamlamak, icra/ifa etmek, yerine getirmek, tutmak.
    to carry out a plan/order/duty.

    to carry out a promise: vaadini tutmak. (b) uygulamak, tatbik etmek, sonuna kadar takip etmek, mevkii icraya koymak.
    He carried out his threat to kill the enemy.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

carry out one's engagements
yükümlülüklerini gerçekleştirmek Verb
carry out one's engagements
sözünü yerine getirmek Verb
carry out one's obligations
yükümlülüklerini yerine getirmek Verb
carry out one's promise
vaadini yerine getirmek Verb
carry out one's promise
sözünü yerine getirmek Verb
carry out a commission
verilen bir görevi yerine getirmek Verb
carry out a commission
bir görevi yerine getirmek Verb
carry out a contract
bir sözleşmeyi uygulamak Verb
carry out a contract
sözleşmeyi yürürlüğe koymak Verb
carry out a decision
bir kararı uygulamak Verb
carry out a house search
ev araması yapmak Verb
carry out a job
bir işi gerçekleştirmek Verb
carry out a job
bir işi yapmak Verb
carry out a law
bir kanunu uygulamak Verb
carry out a mandate
bir emri yerine getirmek Verb
carry out a principle
bir ilkeyi uygulamak Verb
carry out a procedure
bir usulü uygulamak Verb
carry out a procedure
bir muameleyi yapmak Verb
carry out a product
(muhasebede) bir başka hesaba geçirmek Verb
carry out a project
bir projeyi uygulamak Verb
carry out a project
proje yapmak Verb
carry out a promise
bir vaadi yerine getirmek Verb
carry out a promise
taahhüdünü yerine getirmek Verb
carry out a promise
bir vaadi gerçekleştirmek Verb
carry out a reform
reform yapmak Verb
carry out a search
arama yapmak Verb
carry out a task
bir görevi yerine getirmek Verb
carry out a task
bir görevi yapmak Verb
carry out a theft
hırsızlık yapmak Verb
carry out a theory
bir kuramı uygulamaya koymak Verb
carry out a threat
bir tehdidi yerine getirmek Verb
carry out a work
bir işi yapmak Verb
carry out a work
bir işi başarıyla sona erdirmek Verb
carry out a work
işi yapmak Verb
carry out an attack
saldırı gerçekleştirmek Verb
carry out an attack
saldırıda bulunmak Verb
carry out an attack
saldırı düzenlemek Verb
carry out an execution
bir idamı infaz etmek Verb
carry out an execution
idamı infaz etmek Verb
carry out an experiment
deney yapmak Verb
carry out an experiment
bir deney yapmak Verb
carry out an idea
bir fikri yürürlüğe koymak Verb
carry out an inquiry
soruşturma yürütmek Verb
carry out an inquiry
soruşturma gerçekleştirmek Verb
carry out an inspection on the spot
hemen oracıkta teftiş etmek Verb
carry out an instruction
emri yerine getirmek Verb
carry out an order
bir siparişi yerine getirmek Verb
carry out an order
siparişi yerine getirmek Verb
carry out an order
bir emri yerine getirmek Verb
carry out an order to the letter
bir emri harfi harfine yerine getirmek Verb
carry out an order to the letter
emri harfi harfine yerine getirmek Verb
carry out business
ticaret yapmak Verb
carry out business
iş yapmak Verb
carry out foreign trade
dış ticaret yapmak Verb
carry out foreign trading
dış ticaretle uğraşmak Verb
carry out functions
görevleri yerine getirmek Verb
carry out instructions
talimatı uygulamak Verb
carry out instructions
talimatı yerine getirmek Verb
carry out instructions
talimata uymak Verb
carry out liquidation
tasfiye yapmak Verb
carry out official functions
resmi görevlerini yapmak Verb
carry out official functions
resmi görevleri yerine getirmek Verb
carry out payment
ödemede bulunmak Verb
carry out repairs
tamirat yapmak Verb
carry out research
araştırma yapmak Verb
carry out research
araştırma yürütmek Verb
carry out research into the causes of a disease
bir hastalığın nedenlerini araştırmak Verb
carry out sb's instructions
birinin talimatını yerine getirmek Verb
carry out something successfully
altından kalkmak Verb
carry out subcontracting work
taşeronluk işi yapmak Verb
carry out successfully
becermek Verb
carry out the law
kanunu uygulamak Verb
carry out the monetary policy of a country
bir ülkenin para politikasını yürütmek Verb
carry out the provisions of a will
bir vasiyetnamenin hükümlerini yerine getirmek Verb
carry out unimportant but burdensome part of a job
hamallık etmek Verb
carry out us trading
dış ticaret yapmak Verb
carry out within a given time
belirlenmiş zaman süresi içinde tamamlamak Verb
carry out within the given time
belirlenmiş zaman süresi içinde tamamlamak Verb
carry out work
iş yapmak Verb
begin to carry out a plan
faaliyete geçmek Verb
to carry out continuous monitoring
sürekli denetim yürütülmesi (icrası)
carry something out
tatbik etmek Verb
carry something out
tatbik sahasına koymak Verb
carry-out
yiyecek paketi, komanya, ambalajlanmış gıda maddesi. Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database