confine

English-Turkish Translation

  1. sınırla(ndır)mak, hasretmek, inhisar ettirmek, yetinmek.
    Please confine your remarks to the subject
    we're talking about.
    confine oneself to … : … ile yetinmek/iktifa etmek.
    confine oneself to doing … : … yapmakla yetinmek.
  2. kapatmak, kapalı bir yerde tutmak/hapsetmek, kapalı/mahsur bırakmak, evde/yatakta tutmak/alıkoymak.
    I
    was confined to bed for a week with a cold. to confine a bird in a cage.
    to be confined: kapatılmak, kapalı/mahsur kalmak.
  3. Medicine (gebe kadın) doğum yatağına yatmak.
    She was confined on the 10th and the baby was born on the 11th.

  4. confines: sınır(lar), hudut(lar).
    This is outside the confines of human knowledge.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

confine one's remarks to specific points
gözlemlerini belli noktalar üzerinde toplamak Verb
confine one's remarks to specific points
düşüncelerini belli noktalara toplamak Verb
confine one's remarks to specific points
düşüncelerini belli noktalara inhisar ettirmek Verb
confine one's studies to one subject
etüdlerini tek bir konuya hasretmek Verb
confine oneself to one's house
eve kapanmak Verb
confinement
hapis Noun, Criminal Law
confine a lunatic
bir deliyi tımarhaneye kapatmak Verb
confine oneself
kendini sınırlamak Verb
confine oneself to bed
yatağa düşmek Verb
confine oneself to facts
sadece gerçekler üzerinde konuşmak Verb
confine oneself to making a recommendation
kendini tavsiyede bulunmakla sınırlandırmak Verb
confine oneself to the subject
kendini konu ile sınırlamak Verb
confine sb
birini hapse atmak Verb
confine sb's authority within certain limitations
birinin yetkisini belli sınırlar içine almak Verb
confine sb's authority within certain limitations
birinin yetkisini belirli sınırlar içine almak Verb
confine sb's authority within certain limits
birinin yetkisini belli sınırlarla tahdit etmek Verb
confine someone somewhere
birini bir yere kapatmak Verb
confine the use of sth
bir şeyin kullanım alanını sınırlamak Verb
confine the use of sth
bir şeyin kullanımını kısıtlamak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database