distraction

  1. Noun dalgınlık, şaşkınlık, zihin perişanlığı.
    In their distraction, the parents of the missing child hardly
    knew what they were doing: Kaybolan çocuğun anne ve babası şaşkınlık içinde ne yaptıklarını bilemiyorlardı.
  2. Noun (dikkati/zihni) çelen/başka tarafa çeken/işgal eden/oyalayan şey, dikkati dağıtan şey.
    Noise can be
    a distraction when you are studying.
  3. Noun eğlence, eğlenme, oyalanma, eğlendiren/oyalayan/hoş vakit geçirten şey.
    Movies are a convenient and popular distraction.
  4. Noun karışıklık, gürültü.
  5. Noun çılgınlık, delilik.
    to drive someone to distraction: (birini) çıldırtmak, deli etmek.
    to love
    someone to distraction: (birini) çıldırasıya sevmek.
saçma soru sorarak birini oyalamak Verb