drool

  1. tükürük, salya.
  2. saçma söz, zırva, herze, yave.
  3. ağzı sulanmak, ağzının suyu akmak.
    At the sight of the food he started drooling.
  4. saçmalamak, zırvalamak, saçma sapan konuşmak.
sulanmak, sululuk yapmak, haz ve memnuniyetini aşırı taşkınlıkla göstermek.