ilaç

Turkish-English Translation

  1. Noun, Medicine pharmaceutical drug
  2. drug
  3. relief
  4. medicine
  5. formula
  6. chemical
  7. stuff
  8. cure
  9. remedy
  10. Noun, Medicine medication
  11. draught
  12. Noun medicament
  13. pharmaceuticals
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

antikoagülan ilaç
anticoagulant Noun, Pharmacology
antikoagülan ilaç
blood thinner Noun, Pharmacology
antiviral ilaç
antiviral drug Noun, Pharmacology
bağışıklık baskılayıcı ilaçlar
immunosuppressive agents Noun, Pharmacology
bağışıklık baskılayıcı ilaçlar
immunosuppressants Noun, Pharmacology
bağışıklık baskılayıcı ilaçlar
immunosuppressive drugs Noun, Pharmacology
biyofarmasötik ilaçlar
biopharmaceuticals Noun, Biochemistry
böcek ilacı
pesticide Noun
ergenliği durduran ilaçlar
puberty blockers Noun, Pharmacology
ergenlik durdurucu ilaçlar
puberty blockers Noun, Pharmacology
ilaç etkileşimi
drug interaction Noun, Pharmacology
İlaç Kodeksinin Düzenlenmesine Dair Sözleşme Protokolü
Protocol to the Convention on the Elaboration of a European Pharmacopoeia Noun, International Law
kan sulandırıcı ilaç
anticoagulant Noun, Pharmacology
kan sulandırıcı ilaç
blood thinner Noun, Pharmacology
uyku ilacı
sleeping pill Noun, Medicine
uyku ilacı
sleeping tablet Noun, Medicine
acı ilaç
bitter medicine
acı ilaç
bitter pill Noun
acil durumlarda semptomları hafifletmek için kullanılan ilaç
rescue medication Noun, Medicine
ağrı kesici ilaç
painkiller Noun, Pharmacology
ağrı kesici ilaç
pain reliever Noun, Pharmacology
ağrı kesici ilaç
analgesic drug Noun, Pharmacology
ağrı kesici ilaç
analgesic Noun, Pharmacology
ağrı kesici ilaç
pain medication Noun, Pharmacology
ağrı kesici ilaç
pain med Noun, Pharmacology
ameliyat öncesi verilen ilaç
premedication
ancak doktor reçetesi ile satılan ilaç
ethical medicine
antiepileptik ilaç
antiepileptic drug, antiseizure drug, antiepileptic, anticonvulsant: A diverse group of pharmacological
agents used in the treatment of epileptic seizures. (Wikipedia)
Noun, Medicine
bileşiminin patentle korunduğu bir ilaç
patent medicine
bileşiminin patentle korunduğu ilaç
patent medicine
bir sterlin tutarında ilaç
quid deal
biyolojik kökenli ilaç
biopharmaceutical Noun, Medicine
bu kökten elde edilen kuvvetlendirici ilaç
ginseng
burun tıkanıklığını giderici ilaç
decongestant
canlandırıcı içki ya da ilaç
pick me up
dahilen verilen ilaç
physic
hazır ilaç
patent medicine
her derde deva ilaç
elixir
iç sürdürücü ilaç
purgative
idrar söktürücü ilaç
diuretic Noun, Medicine
imha eden ilaç
exterminator
kalbi uyarıcı madde veya ilaç
cordial Medicine
mantar öldürücü ilaç
fungicide
müstahzar ilaç
proprietary medicines
narkotik ilaç
drug
önleyici ilaç
preventive preparation
patentli ilaç
patent recipe
reçeteli ilaç
Rx drug Noun, Medicine
sahte ilaç
quack remedy
sanrıya kapılmaya neden olan ilaç
hallucinogen
solukla akciğerlere çekilen ilaç
inhalant
şurup ilaç
syrup
uyarıcı ilaç
uppers
uyarıcı ilaç
exhilarant
uyuşturucu ilaç
narcotic
uyuşturucu; ilaç
drug
vücut güçlendiren ilaç
body builder
yalancı ilaç
placebo
yaratıcı şirketin çok para kazanmasına neden olan ilaç
blockbuster
yatıştırıcı bir ilaç
valium
yatıştırıcı ilaç
calmative
zararlı bitkileri yok eden ilaç
herbicide Noun, Medicine
zirai ilaç
pesticide Noun
ilaç (tedavi edici
specific
ilaç almak
to take medicine Verb
ilaç arabası
crash cart Noun, Medical Equipment
ilaç bilimi
pharmacology
ilaç dolabı
medicine cabinet Noun, Medicine
ilaç dozu
potion
ilaç düzeyi
drug level Noun, Biochemistry
ilaç etkileşimleri
drug interactions Noun, Medicine
ilaç formüllerini veren kitap
codex
ilaç gibi kullanılabilir
medicinal
ilaç hazırlama
preparation of drugs
ilaç hazırlamak
to make up Verb
ilaç kutusu
medicine chest
ilaç olarak kullanılan tuzlardan herhangi biri
salts
ilaç reçetesi hazırlayan eczane
dispensing chemist
ilaç şirketi
pharma company Noun, Pharmaceuticals
ilaç şirketi
drug company Noun, Pharmaceuticals
ilaç şirketi
pharmaceutical company Noun, Pharmaceuticals
ilaç sürmeye veya yara temizlemeye özgü sünger parçası
swab Noun
ilaç tedavisi
drug treatment Noun, Pharmacology
ilaç tedavisi
drug therapy Noun, Pharmacology
ilaç tedavisi
medication Noun, Pharmacology
ilaç toksisitesi
drug toxicity Noun, Pharmacology
ilaç uygulama yolu
route of administration Noun, Pharmacology
ilaç ve tedavi giderleri
medical costs Noun
ilaç vererek (yarış atının) kazanmasını engellemek
to nobble Verb
ilaç verme
medication Noun, Medicine
ilaç verme
administration Noun, Medicine
ilaç vermek
to administer drugs Verb
ilaç vermek
to dose Verb
ilaç vermek
to medicament Verb
ilaç yapıp vermek
to dispense Verb
ilaç yutmak
to take a pill Verb
(yaralar) ilaç sürülüp sarılmamış
undressed
acı ilaç içmek zorunda kalmak
to eat crow Verb
antika ilaç dolabı
medicine chest Noun, Medicine
araştırmacı ilaç firması
reserch-based pharmaceutical company Medicine
aşırı dozda ilaç alımı
drug overdose Noun, Medicine
bir hayvanı ilaç almaya zorlamak
to drench Verb
bir ilaç kesildikten sonra insanda meydana gelen belirtiler
withdrawal symptoms Noun
bir ilaç reçetesini hazırlamak
to dispose a prescription Verb
çocuk düşürmeye yarayan herhangi bir ilaç veya nesne
aborticide
içine ilaç katmak
to medicate Verb
şarlatanlıkla sahte ilaç satan kimse
mountebank
sersemletici ilaç karıştırmak
to dope Verb
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi
FDA Noun, European Union
Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi
Food and Drug Administration Noun, European Union
Amerikan Gıda ve İlaç Kurumu
Food and Drug Administration (FDA)
Avrupa İlaç Ajansı
European Medicines Agency Noun, European Union
ilâç
Rx
ilâç
balsam
ilâç
cure
ilâç
drug
ilâç
medicine
İlaç Fabrikası Komutanlığı
Command of Pharmaceutical Factory Noun, Organizations
İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü (İEGM)
General Directorate for Pharmaceuticals and Pharmacy Noun
Türkiye İlaç ve Tıbbî Cihaz Kurumu
Pharmaceuticals and Medical Devices Administration of Turkey Noun, Organizations
Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK)
Turkish Medicines and Medical Devices Agency Noun, Organizations
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Bir hastalığı, bir yarayı iyi etmek ... maddelere verilen isim, em
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.