outfit

  1. donatım, donanım, teçhizat.
    an explorer's outfit.
  2. elbise, giyim/kuşam, şapkadan ayakkabıya kadar bütün ayrıntılarıyla kadın giyimi.
    a new spring outfit. a bride's outfit.
  3. gereçler, levazımat, avadanlık.
    a cooking outfit. The outfit for a camping trip.
  4. (a) askerî birlik: belirli bir görev için teşkil edilmiş, birbiryle yakın işbirliği halindeki kimseler
    topluluğu, (b) firma, belirli bir ticarî işle meşgul şirket.
    a construction outfit. He worked for the same outfit for ten years.
  5. (sefer, seyahat vb. için) donatma/teçhizatlandırma.
  6. donatmak, teçhiz etmek.
  7. Maritime Traffic gemiyi (dokta iken) donatmak, sefere hazırlamak.
  8. donanmak, gereç ve teçhizatlarını temin etmek.
  9. (elbise) almak/yaptırmak, giydirip kuşatmak.
çeyiz
ağırlık
iş donanımı
(US) rakip firma
rakip firma
tam teçhizat
danışmanlık acentesi
danışmanlık acentası Noun
mutfak aletleri Noun
ilkyardım teçhizatı
ilk yardım teçhizatı
ilkyardım çantası Noun
önemsiz teşkilat
tek kişinin sahip olduğu işyeri
gayri menkul firması
tamir aletleri Noun
varı yoğu
pılı pırtısı
tropik bölge gereçleri Noun
üniforma ödeneği
alet kutusu