precinct

English-Turkish Translation

  1. Noun bölge, mıntıka.
    a police precinct.
  2. Noun seçim bölgesi.
  3. Noun (a) mahalle, sınırları belirlenmiş yer, (b) mahalle sınırları.
  4. Noun
    precincts: sınır, hudut.
  5. Noun kilise bahçesi, kilise veya anıtı çevreleyen arazi.
  6. Noun avlu, içinde bina bulunan duvarla çevrili yer.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

election precinct
(US) seçim bölgesi
magisterial precinct
(US) kaza dairesi
magisterial precinct
(US) yetki bölgesi
pedestrian precinct
yayalara ayrılan yer
pedestrian precinct
yayalara mahsus bölge
shopping precinct
alışveriş semti
precinct captain
(US) seçim bölgesi yöneticisi
precinct worker
(US) seçim yardımcısı
English-Turkish phrases from Zargan's own database