prosperıty

English Turkish Phrases

be an index of a country's prosperity
bir memleketin refahının ölçeği olmak Verb
begin to enjoy prosperity or success
feraha çıkmak Verb
bring prosperity to
gönendirmek Verb
business prosperity
iş hayatının gelişmesi
circumstantial prosperity
iktisadi refah
continuance of prosperity
refahın sürmesi
decline in prosperity
refah düzeyinde düşüş
evidence of prosperity
hali vakti yerinde olduğunu gösterir delil
executive class prosperity
yönetici sınıf refahı
live in prosperity
refah içinde yaşamak Verb
live in the full swing of prosperity
tam bolluk içinde yaşamak Verb
may God grant your prosperity
Allah arttırsın
national prosperity
milli refah
peak prosperity
yüksek konjonktür
period of general prosperity
genel refah dönemi
prosperity
zenginlik, refaha, servet, ikbal. Noun
prosperity
bayındırlık, mamurluk. Noun
prosperity
(para ve iş konularında) başarı, muvaffakiyet. Noun
prosperity era
refah çağı
prosperity index
refah endeksi
prosperity of people
halkın refahı
prosperity phase
refah dönemi
specious prosperity
aldatıcı refah
sth which gives happiness or prosperity
mübarek
usher a period of prosperity
bir refah döneminin öncüsü olmak Verb
vastly increased prosperity
büyük ölçüde artan refah
wave of prosperity
refah dalgası Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database