rape

  1. Noun, Plant Species kanola
  2. Noun, Law ırza geçme
  3. Noun, Law ırza tecavüz
  4. Noun, Law tecavüz
  5. Noun ırza tecavüz, zorla ırza geçme.
    He was sent to prison for rape.
  6. Noun zorla alıp götürme, gasp (etme).
  7. Noun (bkz: statutory rape ).
  8. Noun bozma, berbat etme,
    argo canına okuma, bombok etme, içine sıçma.
    the rape of our beautiful forests.
  9. Noun, Botany kolza
    (Brassica Napus): yaprakları hayvanlara yedirilen ve tohumundan yağ çıkarılan bir bitki.

    rape oil= rapeseed oil= colza oil: kolza yağı.
  10. Noun üzüm posası.
  11. Verb ırza tecavüz etmek, zorla ırza geçmek.
  12. Verb gaspetmek, zorla alıp götürmek.
  13. Verb (bir yeri) yağma/talan etmek, yağmalamak, soymak, soyup soğana çevirmek.
  14. Verb bozmak, berbat etmek,
    argo bombok etmek, içine sıçmak.
ırza geçmek niyetiyle tecavüz
tecavüze yeltenme Noun
tecavüz etmek Verb
tecavüz suçu işlemek Verb
taciz ve tecavüz Noun, Law
kanola Noun, Plant Species
ırza tecavüz, reşit olmayan bir kızla cinsî münasebette bulunma.
iğfal
düzmek (argo) Verb
bir kadına tecavüz etmek Verb
gözaltında tecavüz Noun, Rights-Freedoms
orman suçları Noun
becermek Verb