serious

  1. ağır
  2. Adjective ciddî, vakur, vekarlı, temkinli, ağır, aklı başında, ağırbaşlı.
    a serious man.
  3. Adjective önemli, ehemmiyetli, mes'uliyetli.
  4. Adjective vahim, tehlikeli, ciddî.
ciddi suç Noun, Criminal Law
gayrı ciddi Adjective
vahamet kespetmek Verb
ciddi niyetleri olmak Verb
çok ciddi
(politik durum) ciddi görünmek Verb
ciddi advers olay (CAO) Noun, Medicine
ciddi değişme
ciddi ve kasti görevi kötüye kullanma
ciddi teşebbüs
ciddi bedensel hasar
önemli iş
ciddi işadamı
ciddi sonuçlar Noun
ağır suçlama
ağır cezalık suç Noun, Law
ağır avarya
müzakerelerdeki ciddi engeller Noun
tehlikeli hastalık
ağır yara
ciddi zarar Noun
ciddi niyetler Noun
ağır zarar
önemli konu
önemli hata
ciddi teklif
ciddi yaralanma
ciddi politikacı
ciddi alıcı
ciddi sebepler Noun
ciddi işçi
iyice düşündükten sonra
ciddi bir hastalığı atlatmak Verb
ciddi suç işlemek Verb
ciddi bir suç işlemek Verb
sorumluluk duygusu olmayan kişilere ciddi iş tevdi etmek Verb
ciddi bir hastalığı atlatmak Verb
ciddi sonuçları olmak Verb
ciddi sonuçlar doğurmak Verb
ciddi hasara uğramak Verb
ciddi tehlike oluşturmak Verb