set to

  1. (a) gayret etmek, çabalamak, bütün gücü ile çalışmak/uğraşmak.
    We must set to! If we all set to, we
    can finish cleaning the house in an hour. (b) (kavgaya) tutuşmak, dalaşmak, didişmek.
    The angry women set to and began to pull each other's hair.
düzeltmek, tashih etmek.
çalışmaya koyulmak Verb
işe başlamak Verb
işe koyulmak Verb
işe soyunmak Verb
ciddi çalışmaya başlamak Verb
yapmaya kesin karar vermiş olmak Verb
para bulmakta güçlük çekmek Verb
büyük güçlüklerle para bulmaya çalışmak Verb
para bulmakta büyük güçlük çekmek Verb
çok para ihtiyacı olmak Verb
işe girişmek/koyulmak.
tespit etmek Verb
gaz vermek Verb
katılaşmak Verb
donmak Verb
oturtmak Verb
koparmak Verb
batmak Verb
kurulmak Verb
kamaşmak Verb
kurmak Verb
dizmek Verb
kışlamak Verb
yedek akçe olarak ayrılan meblağları onaylamak Verb
kurdurmak kurdurtmak Verb
TV cihazını onarması için birini çağırmak Verb
davanın reddi dilekçesi
hükmü erteleme talebinde bulunmak Verb
kararın iptali talebi Noun, Law
oyunu kurallarına göre oynamamak Verb
bir oyunu kurallarına göre oynamamak Verb
oyunu kurallarına göre oynamamak
kaleme sarılmak Verb
bir şeye bir sınır tayin etmek/son vermek.
bir işe gayretle girişmek.
bir şiiri bestelemek Verb
kediye peynir tulumu emanet etmek Verb
bir şeye değer biçmek hizmetlerine yüksek değer biçmek Verb
okunacak kitapların listesini yapmak Verb
başarısını çok çalışmaya borçlu olmak Verb
birinin hesabına yazmak Verb
(a) ateşe vermek, tutuşturmak, yangın çıkarmak, yakmak, (b) kışkırtmak, tahrik etmek, alevlendirmek, gayret vermek.
ateşlemek, ateşe vermek, tutuşturmak.
...'i ateşe vermek Verb
tutuşturmak.
bir belgeye imza atmak Verb
bir belgeyi imzasıyla tasdik etmek Verb
bir işe el atmak Verb
bir belgeyi imzalamak Verb
onaylamak Verb
izin vermek Verb
bütün zihnini bir şey üzerinde toplamak Verb
bir işi ay sonundan önce bitirmeyi kafasına koymak Verb
…'e kalkışmak/koyulmak/girişmek.
He set out to reform the world: Dünyayı islâh etmeye kalkıştı.
denize açılmak Verb
eline kâğıt kalem almak Verb
yazı yazmaya başlamak Verb
yazmaya başlamak Verb
kâğıt kaleme sarılmak Verb
bir belgeye mühür basmak Verb
birini bir işe oturtmak.
mahmuzlamak.
kameraya poz vermek Verb
dövüş, çarpışma, vuruşma, dalaşma, arbede, mübareze. Noun
hisse senedine düşük fiyat vermek Verb
başlamak, girişmek, teşebbüs etmek.
tazminatı tespit etmek Verb
sürgün hükümeti kurmak Verb