sympathetic

  1. Adjective anlayışlı, duygudaşlı, başkasının duygularını anlayan, dertlerine ortak olan, samimî, sevimli, sıcak
    ilgi gösteren.
    a sympathetic listener.
  2. Adjective sevgi /acıma gösteren, şefkatli, merhametli.
    sympathetic heart: müşfik kalp, şefkat ve acıma gösteren
    kimse.
    sympathetic pain: başkasının üzüntüsünden dolayı duyulan acı.
  3. Adjective
    sympathetic to/toward: ilgi gösteren, taraftar, yanlı.
    He is sympathetic to the project:
    Projeye ilgi gösteriyor/taraftardır.
  4. Adjective, Anatomy sempatik, irade dışı beden faaliyetlerini yöneten.
  5. Adjective, Physics etkisel, uygun, âhenkli, başka bir cisimle aynı titreşimi/sesi hasıl eden.
    sympathetic sound:
    etkisel ses, bir sesin etkisiyle titreşme sonucu çıkan ses.
    sympathetic magic: etkisel sihir, uzaktan etki sonucu meydana gelen şaşırtıcı olay.
cana yakın dinleyici kitlesi
senkronize saat
yakın çevrede bulunan bir mülkün hasarlanması nedeniyle malın zarar görmesi
yakın çevrede bulunan bir mülkün hasar görmesi nedeniyle malın zarar görmesi ile ilgili sigorta
görünmez mürekkep.
sympathy strike.
güzel sözler Noun
yakınlık duymak Verb
birinin talebini iyi karşılamak Verb