television

English-Turkish Translation

  1. Noun televizyon, TV.
    televisional: televizyon+.
    televisionally: televizyonla.
    televisionary:
    televizyona ait.
    television station: televizyon istasyonu.
    television set = television receiver: TV alıcısı.
    television transmitter: TV vericisi.
    color television: renkli televizyon
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

cut down one's television appearance
televizyona çıkma sıklığını azaltmak Verb
European Agreement Concerning Programme Exchanges by Means of Television Films
Televizyon Filmleri Yoluyla Program Değişimlerini İçeren Avrupa Sözleşmesi Noun, International Law
European Agreement on the Protection of Television Broadcasts
Televizyon Yayınlarının Korunmasına Dair Avrupa Antlaşması Noun, International Law
Law on the Establishment and Broadcasting Services of Radios and Televisions
Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkındaki Kanun Proper Name, Law
Motion picture, video and television programme activities (NACE code: J59.1)
Sinema filmi, video ve televizyon programı faaliyetleri (NACE kodu: 59.1) Noun, Trades-Professions
Motion picture, video and television programme distribution activities (NACE code: J59.1.3)
Sinema filmi, video ve televizyon programları dağıtım faaliyetleri (NACE kodu: 59.13) Noun, Trades-Professions
Motion picture, video and television programme post-production activities (NACE code: J59.1.2)
Sinema filmi, video ve televizyon programları çekim sonrası faaliyetleri (NACE kodu: 59.12) Noun, Trades-Professions
Motion picture, video and television programme production activities (NACE code: J59.1.1)
Sinema filmi, video ve televizyon programları yapım faaliyetleri (NACE kodu: 59.11) Noun, Trades-Professions
Motion picture, video and television programme production, sound recording and music publishing activities (NACE code: J59)
Sinema filmi, video ve televizyon programları yapımcılığı, ses kaydı ve müzik yayımlama faaliyetleri (NACE kodu: 59) Noun, Trades-Professions
Television programming and broadcasting activities (NACE code: J60.2)
Televizyon programcılığı ve yayıncılığı faaliyetleri (NACE kodu: 60.2) Noun, Trades-Professions
Television programming and broadcasting activities (NACE code: J60.2.0)
Televizyon programcılığı ve yayıncılığı faaliyetleri (NACE kodu: 60.20) Noun, Trades-Professions
appear on television
televizyona çıkmak Verb
appear on the television
televizyona çıkmak Verb
appearance on television
televizyona çıkma
broadcast on television
televizyonda yayınlamak Verb
broadcast on the television
televizyon da yayınlamak Verb
bugs in television
televizyonda parazit
cable television
kablolu televizyon: koaksiyal kablo aracılığı ile konutlara çok sayıda TV kanalı sağlayan dizge. Noun
cable television
CAT (1). Noun
cartridge movie for television
televizyon kaseti
closed-circuit television
kapalı devre televizyon
coin television
jetonla çalışan televizyon
colour television
renkli televizyon
commercial television
reklam yayınlayan televizyon
commercial television
reklam yapan televizyon
crash television
televizyonu vergi vermeden kullanmak Verb
crash television
televizyonu vergi ödemeden seyretmek Verb
educational television
eğitim yapan televizyon
educational television
öğretici televizyon (programı).
European Television
avrupa televizyonu
go on television
televizyona çıkmak Verb
homes using television
televizyon kullanan evler (belirli bir bölgede , belirli bir süre içinde televizyon kullanan evlerin toplam evlere oranı
indepedent television
bağımsız televizyon
independent television
bağımsız televizyon
interview someone on the television
biriyle televizyonda röportaj yapmak Verb
inverview someone on the television
biriyle televizyon röportajı yapmak Verb
look at television
televizyon seyretmek Verb
look at the television
televizyon seyretmek Verb
on television
televizyonda
on television
televizyon da
open- circuit television
açık devre televizyonu
open-circuit television
açık devre televizyon
open-circuit television
açık devre televizyonu
pay as you see television
ödemeli televizyon
pay television
paralı televizyon
pay television
(US) paralı televizyon
pay television
paralı televizyon (izleyenlerin ücret ödedikleri , evlere yapılan televizyon yayıncılığı
pay-as-you-see television
ödemeli televizyon
plasma television
plazma televizyon Noun, Electricity-Electronics
portable television
portatif televizyon
projection television
görüntüleri büyük bir ekrana yansıtan televizyon
speak on television
televizyonda konuşmak Verb
speak on television
televizyon da konuşmak Verb
sports coverage (reporting) in television
TV spor haberleri Noun
state television
devlet televizyonu Noun
tabloid television
pop müziği
tabloid television
ünlü kişilerden haberler ve dedikodular
tabloid television
vb ile geniş kitleleri çekmeye yönelik televizyon programcılığı
tabloid television
videolar
wide-screen television
geniş ekranlı televizyon
wired television
kablolu televizyon
television ad ban
(US) televizyonda reklam yasağı
television ad ban
televizyon reklam yasağı
television ad revenue
televizyon reklam gelirleri Noun
television ad revenues
televizyon reklam gelirleri Noun
television adaptation
televizyon uyarlaması
television addict
televizyon düşkünü
television address
televizyon adresi
television advertisement
reklam filmi Noun, Media-Publishing
television advertisement
televizyon reklamı
television advertisement duty
televizyon reklam vergisi
television advertiser
televizyon reklam firması
television advertising
televizyon reklamcılığı
television announcer
televizyon sunucusu
television antenna
televizyon anteni
television appearance
televizyona çıkma
television audience
televizyon seyircisi
television ban
televizyon yasağı
television broadcast
televizyon yayını
television broadcaster
televizyon yayıncısı
television broadcasting
televizyon yayını
television cabinet
televizyon kabini
television camera
televizyon kamerası
television cameraman
televizyon kameramanı
television censorship
televizyon sansürü
television channel
televizyon kanalı
television circuit
televizyon yayını devresi
television commentator
televizyon yorumcusu
television commercial
televizyon reklamı
television commercial
reklam filmi Noun, Media-Publishing
television commercial time
televizyon reklam süresi
television company
televizyon şirketi
television conference
televizyon konferansı
television contract
televizyon sözleşmesi
television course
televizyon kursu
television crew
televizyon personeli
television critic
televizyon eleştirmesi
television critic
televizyon eleştirmeni
television debate
televizyon tartışması
television director
(US) televizyon rejisörü
television director
televizyon rejisörü
television documentary
televizyon belgeseli
television engineer
televizyon teknisyeni
television engineer
televizyon mühendisi
television entertainment
televizyon eğlencesi
television expert
televizyon uzmanı
television factory
televizyon fabrikası Noun
television film
televizyon filmi
television franchise
televizyon imtiyazı
television frequency
televizyon frekansı
television household
televizyonlu hane halkı (en az bir televizyonu olan hane halkı
television household
televizyon lu hane halkı
television image
televizyon imajı
television industry
televizyon sanayii
television interests
televizyon ortaklıkları Noun
television interference
televizyon paraziti
television interview
televizyon görüşmesi
television lecture
televizyon konuşması
television licence
televizyon ruhsatı
television linkup
televizyon bağlantısı
television looker
televizyon seyircisi
television manufacturer
televizyon üreticisi
television mast
televizyon direği
television monitor
televizyon monitörü
television network
televizyon şebekesi
television news
televizyon haberleri Noun
television news broadcast (bulletin , show)
televizyon yayını (bülteni , eğlence programı
television organization
televizyon teşkilatı
television personality
tanınmış televizyon yorumcusu
television pickup
televizyon çekimi
television pickup van
televizyon filmi çekme kamyoneti
television picture
televizyon resmi
television picture
televizyon filmi
television play
televizyon oyunu
television press-conference
televizyon basın konferansı
television producer
televizyon üreticisi
television production
televizyon üretimi
television program (me)
televizyon programı
television programmer
televizyon programcısı
television programmer
televizyon program yapımcısı
television ratings
halkın televizyon programlarını değerlendirmesi
television receiver
televizyon alıcısı
television reception
televizyon yayını alımı
television recordings
televizyon kayıtları Noun
television relay station
televizyon röle istasyonu
television rental
televizyon filmi kirası
television report
televizyon raporu
television rights
televizyon hakları Noun
television schedule
televizyon programı
television screen
beyaz cam
television screen
televizyon ekranı
television script
televizyon filmi senaryosu Noun
television serial
televizyon dizisi
television service
televizyon servisi
television set
televizyon cihazı
television short
kısa televizyon yayını
television special
özel televizyon yayını
television spot
televizyon reklam spotu
television station
televizyon istasyonu
television studio
televizyon stüdyosu Noun
television take
televizyon çekimi
television tape
televizyon bandı
television technique
televizyon tekniği
television teleimage
televizyon resmi
television tower
televizyon kulesi
television transmission
televizyon yayıncısı
television tube
televizyon resim tüpü
television viewer
televizyon seyircisi
television viewing
televizyon seyretme
television watching hour
televizyon seyretme saati
buy a television with service for six months
altı aylık servis garantili bir televizyon satın almak Verb
buy a television with service for six months
altı aylık servis garantili televizyon satın almak Verb
cable television operation
kablolu televizyon işletme
cable television operation
kablolu televizyon işletmesi
closed circuit television (CCTV)
kapalı devre televizyon
closed-circuit television camera
kapalı devre televizyon kamerası
closed-circuit television camera
televizyon kamerası
get in someone to repair the television set
TV cihazını onarması için birini çağırmak Verb
independent television contract
(Br) bağımsız televizyon firması
independent television market
bağımsız televizyon piyasası
install a television set
televizyon cihazını kurmak Verb
live television coverage
canlı televizyon yayını
pocket-sized television set
cep televizyon cihazı
portable television set
portatif televizyon cihazı
prime television time
öncelikli televizyon yayın zamanı
radio and television program production
radyo ve televizyon programcılığı Noun, Education-Training
reception of a television program (me)
bir televizyon programının alınışı
record a television program (me) off the air
televizyondan bir yayını programa çekmek Verb
seller or repairer of television sets
televizyoncu
serve homes with cable television services
evlere kablolu televizyon hizmeti vermek Verb
sound and television broadcasting
(US) ses ve görüntü yayını
switch the television off
televizyonu kapatmak Verb
switch the television on
televizyonu açmak Verb
transmission of a television program (me)
televizyon programı yayını
watch a television program (me
televizyon programı seyretmek Verb
watch a television program (me)
bir televizyon programı seyretmek Verb
Cinema and Television Department
Sinema ve Televizyon Bölümü Noun, Education-Training
Radio and Television Higher Council
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Noun, Organizations
Radio and Television Supreme Council
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database